HAYATIMIZ

İslam'ın Olmazsa Olmazları

İslam ölçü dini. Ölçüyü Allah koyuyor ve onun korunmasını istiyor. Israrla “Ölçüyü aşmayın” diye tembih ediyor. (Rahman, 7-8) İslam'ın olmazsa olmazlarına dair

İnsana Fitne Olan İki Emanet

Dünyâ nîmetlerinden en istidâtlı olanı, “mal” ve “evlâd”dır. Bunun içindir ki, Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de bu iki nimeti “fitne” tavsifiyle zikretmiş bulunma

Camide Kütüphane Kurdular

Kadıköy’deki Suadiye Camisine ilgiyi artırmak amacıyla başlatılan ve yıllar içinde büyüyen kitap köşesi, başka ilçelerden de ziyaretçi çekiyor.

Minber ve Mihrapların Usta Eli

Aksaraylı ahşap ustası Zeki Satıcı'nın bahçesindeki atölyede yaptığı el emeği mihrap, minber ve kürsüler, ülke genelindeki bir çok camiyi süslüyor.

En İyi Seçenek

Kaybetmeden fark etmek olmalı bizim huyumuz. Değil mi ki her şeyi Hak’tan bilen, âciz birer kuluz…

Otobüslerde Kadın Yolcular İçin Gece Düzenlemesi

İETT otobüslerini kullanan kadın yolcuların saat 22.00'den sonra istedikleri noktada iniş yapabilmelerine olanak sağlayan düzenlemeyi içeren önerge İstanbul Büy

İlâhî Gazaba Uğramanın Nedeni

İblisin, ilâhî gazaba dûçâr olmasının sebebi, Hazret-i Âdem’e karşı gururlanmak sûretiyle Rabbine baş kaldırması, böylece Cenâb-ı Hakkʼın kibriyâ sıfatına ortak

Dünyada Düştüğümüz Tuzaklar

Dünyâ bir imtihan ve ibtilâlar mekânıdır. İlk nazarda râyi­hası, hoş ve tatlı gelir. Nefse tazelik ve canlılık verir. Lâkin bir tuzaktır ki, nefs engelini aşama

Mevlânâ'dan Beslenme Tavsiyesi

Hazret-i Mevlânâ “Te­ni aşı­rı bes­le­yip ge­liş­tir­me­ye bak­ma! Çün­kü o, so­nun­da top­ra­ğa ve­ri­le­cek bir kur­ban­dır. Sen, asıl gön­lü­nü bes­le­me­ye

Sabırlı Olmanın Mükâfatı

Kur’ân-ı Kerîm’de üzerinde en çok durulan hususlardan biri olan sabır, değişen acı-tatlı şartlar karşısında kalbî muvâzeneyi bozmamak, kulluk dengesini ve gayre

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.