HAYATIMIZ

Hayırda Yarışanların Vasıfları

İyilikte yarışmak ve hayra doymamak mü’min şahsiyetin belirgin özelliklerindendir. Ancak bunlar içinde en önemlisi, mülkün gerçek sahibini yani azamet-i ilâhiyy

Cennete Girmeye Mani Olan Huy

Nefs-i emmârenin en çirkin, menfî vasfı; gurur ve kibirdir. Nefs-i emmârenin zebûnu olan kişi; gurur ve kibrin en süflî derekesine varır, aygırlaşır, firavunlaş

Bin Derece Sıcaklıkta Çalışıp Oruç Tutuyorlar

Türkiye'nin önemli tuğla üretim merkezlerinden biri olan kentteki fabrikalarda yüksek sıcaklıklara ulaşan fırınların bulunduğu ortamda çalışan işçiler, ramazand

Koruyan Hatırlatan Düşündüren Müstesnâ Bir İbadet

Oruç, nîmetlerin kadrini bildiren, şükran hisleri uyandıran, yoksulların ve çâresizlerin hâlinden anlama şuuru kazandıran, nefsânî arzu ve temâyülleri bertaraf

Adalet ve Denge Nasıl Muhafaza Edilir?

“Şahsiyet Dili”mizi pozitif yönde geliştiren ve kişiliğimizi saygın, etkin ve güvenilir kılan temel dinamiklerinden biri “adâlet ve denge”dir.

Hakiki Mütevekkil Kimdir?

Mütevekkil, anne kucağındaki çocuk gibidir. Kimseden yardım istemez, ancak anasını bilir. Mütevekkil, her halinde Mevlasına dönüktür ve O’na  döner.

Gurur ve Kibrin Zararları

Gurur ve kibir nedir? Gurur ve kibrin zararları nelerdir?

Hak Katında Makbûl Bir Kul

Meşrû, helal kazancıyla servet sahibi olan mü’min, Hak katında makbûl bir kuldur. Böyle kullar dâimâ; “Mülk Allâh’ındır, hepsi Rabbimiz’e âittir, bizler ancak b

Sır Saklamak İle İlgili Ayet ve Hadisler

İslam'da sır saklamının önemi nedir? Sır saklama ile ilgili ayet ve hadisler...

Güvenilir İnsan Olmanın Yolu

Güvenilir bir insan olmak için neler yapmalıyız? Güvenilir bir insan olmak toplum hayatında bize neler kazandırır? Dürüst insan olmanın faydaları.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.