Hadis

Bir Hür ve Bir Köle

Dr. Murat Kaya'nın Hz. Ebû Bekir'den 111 Hayat Ölçüsü kitabından "bir hür ve bir köle" pasajını istifadenize sunuyoruz.

Candan Aziz Muhabbet

Ashâb-ı kirâm, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e muhabbette öyle zirveleşti ki, bütün varlığını O’nun yolunda fedâ etmeyi canına minnet bi

Hz. Peygambere Muhabbetle İtaat

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, nasıl azgın bir câhiliye devrinin ıslâhına vesîle oldu ve onu asr-ı saâdete dönüştürdü ise, bugün de insanlığı

Yaptığı Hayrı Duyuranın Başına Gelenler

"Azîz ve celîl olan Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf dünyalık elde etmek için öğrenen kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz."(

En Güzel Hediye

Ashâb-ı kirâm, Peygamber Efendimiz’den kalan hâtıraların tedâîsiyle duygulanır, onlara çok ehemmiyet verirlerdi.

Peygamberimizin Komşuluk Hakkına Verdiği Önem

Peygamber Efendimizin komşuluk hakkına verdiği önem nasıldı?

Sünnet, Vahiy Kaynaklı mıdır?

Son zamanlarda ortaya konan fikirlerden biri de sünnetin Kur'ân kaynaklı olmadığını öne sürerek, sünneti önemsizleştirmek. Hâlbuki Peygamber Efendimiz'in sünnet

Cemaatle Namaza Devam Etmenin Önemi!

Dr. Murat Kaya, Buharî-i Şerîf hadis derslerinde bu kez "cemaatle namaza devam etme"nin önemine dair Enes -radıyallahu anh-'ın rivayet ettiği bir hadisi şerh ed

Sadaka ve İnfâk Hakkında Îkazlar

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bugünkü yazısında infâk ettiğimiz şeylerin hangi nitelikte olması gerektiğini ayet ve hâdislerle vurguluyor.

"kendi Ellerinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın!"

Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri’nin seksen küsur yaşına rağmen, iki sefer İstanbul surları önüne kadar gelmesi ve orada rûhunu teslîm etmesi, kâ‘b

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.