Aile Hayatımız

Cinsiyetsiz Bakış Açısı ve Saldırı Altındaki Aile

Aile tüm fertletiyle bir bütündür. Biz, aile denilince birbirine sıkı sıkıya bağlı ve bu bağlılığının kendisine bir takım sorumluluklar yüklediği bir yapı anlıy

Aile Olarak Neyi Kaybettik?

Huzurlu bir aile, güzel bir yuva kurmak için neler yapmalıyız? Kadın ve erkeğe düşen vazifeler nelerdir? Günümüz toplumunda aile yuva özelliğini neden kaybediyo

Cinsiyet Eşitliği Fitnesi Müslüman Aile Yapısını Yok Ediyor

"Cinsiyet Eşitliği" adı altında müslüman aile yapısı, etkisiz hâle getirilmeye çalışılıyor. Dört bir yanı saran bu fitne ile aile içinde kadın ve erke

Tasavvufta İlk ve Son Ders

Büyüklerin tâbiriyle; “Tasavvufta ilk ders incitmemek, son ders de incinmemektir.” İncitmemek, çoğu zaman insanın elindedir. Dolayısıyla da kolaydır. Fakat inci

Namaz Kılan Bir Kimsenin, Anne veya Babası Yanına Çağırsa Nasıl Davranması Gerekir?

Namaz kılan bir kimsenin, anne veya babası yanına çağırsa nasıl davranması gerekir?

Aile Nereye Gidiyor? (İstatistiklerle Aile 2021)

Ailemiz nereye gidiyor? Türkiye İstatistik Kurumunun “İstatistiklerle Aile 2021” başlığı altında yayınladığı veriler Türkiye’de aile yapısının son yıllarda cidd

Dijital Çağda Aileyi Tehdit Eden Sorunlar ve Çözüm Önerileri

İstanbul Aile Vakfı’nın 14-15 Mayıs’ta düzenlediği “Dijital Çağda Aile” başlıklı uluslararası aile sempozyumunda aileyi tehdit eden sorunlar ve çözüm önerileri

Kur’an’da Geçen İsimler

Kur’an’da geçen kız ve erkek isimleri nelerdir? Haram, mekruh ve helal isimler nelerdir? Allah’ın isimleri çocuğa konur mu? Kuran’da geçen ve çocuğa verilebilec

20 Mayıs 2022 Cuma Hutbesi "Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak"

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 20 Mayıs 2022 tarihli ve "Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak" konulu cuma hutbesi.

Huzurlu Yuva Nasıl Olur?

Günümüzde her yuvada saâdeti yakalamak mümkün olmuyor. O hâlde ailede saâdet ve huzura ulaşmak büyük bir nîmet oluyor. Yuvayı daha huzurlu hale getirmek için ne

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.