İstanbul’da Gerçekleşen Terör Saldırısına İslam Dünyasından Tepki

İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin de yaralandığı bombalı terör saldırısına İslam dünyasından tepki yağıyor.

İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin de yaralandığı bombalı terör saldırısına İslam dünyasından tepki yağıyor.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş nezdinde Türkiye’ye taziye dileklerini ileten İslam dünyasının temsilcileri, gerçekleştirilen terör eylemini de şiddetle kınadı.

Avrupa İmamlar Konseyi

Avrupa İmamlar Konseyi tarafından yayınlanan mesajda "İşte bundan dolayı İsrailoğulları’na şöyle yazmıştık, Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur; Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." Ayet-i Kerimesini hatırlatılarak "Avrupa İmamlar Konseyi, İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde hainlerin korkakça gerçekleştirdiği saldırı ve bombalama sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerine, Türkiye hükümetine ve halkına en derin taziyelerini iletir ve yaralılar için acil şifalarda bulunur." ifadelerine yer verildi.

Gazze

Gazzeden Ra’fet Abdulcevad ise “Hepimiz Türkiye’yiz.” notuyla paylaştığı mesajında "Allah Türkiye Cumhuriyeti'nin başkanını, hükümetini ve halkını korusun; emniyet, barış, kalkınma ve canlılık ihsan etsin. Masum şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Allah yaralıları bir an önce iyileştirsin, onlara sağlık ve afiyet ihsan eylesin." dedi.

Güney Afrika Evkaf Vakfı

Güney Afrika Evkaf Vakfınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde gönderilen mesajda şu ifadelere yer verildi:

"Güney Afrika Müslüman toplumu ve Güney Afrika Ulusal Evkaf Vakfı adına, 13 Ekim Pazar günü Taksim’de masum insanların hayatını kaybetmesine neden olan alçak terör saldırısı dolayısıyla Türk milletine en içten taziyelerimizi sunarız.
Bu menfur terör saldırısını en güçlü şekilde kınıyoruz. Siz Sayın Cumhurbaşkanı, yönetiminiz, silahlı kuvvetleriniz ve aziz ülkenizin halkına desteğimizin devam edeceğini temin ederiz. Bizler, masum bir cana kıymanın tüm insanlığın canına kıymaya eşit olduğu yönündeki Kur’an’ın ve nebevi sünnetin buyruğu istikametinde yaşıyoruz. Bu alçak saldırıyı gerçekleştiren korkakların bir an önce adalet önüne çıkarılması ve tüm insanların emniyet ve güvenliğinin bir kez daha sağlanması için dua ediyoruz. Şahsınızın liderliğinde Türkiye, insan haklarının ve insan onurunun korunması için küresel ölçekte bir kale olmaya devam etmektedir."

Fas Dini İdare Başkanlığı 

Fas Dini İdare Başkanlığınca "İstanbul'un göbeğindeki patlamayı şiddetle kınıyoruz. Böyle bir zamanda seçimlerin yaklaştığı bir dönemde, turistlerin en kalabalık olduğu bu yerde, Türkiye ekonomisinin damarlarını kesmek için gerçekleştirilen patlama ile verilmek istenen mesajlar açıktır. Allah masum şehitlerimize rahmet eylesin ve Allah Türkiye'yi korusun." denildi.

Avustralya İslam Konseyleri Federasyonu

AFIC, "Türkiye halkına başsağlığı dilemekte ve terörizme karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında durmaktadır." açıklaması yapıldı.

AFIC Başkanı Dr. Rateb Jneid ise "İstanbul’daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. Türkiye’nin güçlü halkına her daim hayranlık duydum ve bu elim olayda da metanet göstereceklerine eminim. Orada hayatını kaybeden masumlar, şehittir. Allah’tan yaralılara acil şifa diler, hayatını kaybedenleri cennetiyle mükâfatlandırmasını niyaz ederim." temennisinde bulundu.

Avustralya Ulusal Başmüftüsü Muhterem Şeyh Abdulkuddüs el-Ezheri de paylaştığı mesajda "Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz ona döneceğiz. Büyük Türk halkına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk hükümetine taziyelerimi sunuyorum. Allah onlara sabırlar ihsan eylesin. Türkiye Cumhuriyetimizi güvenli ve müreffeh kılsın." ifadelerini yer verdi.

Uluslararası İnsan Hakları ve Karşılaştırmalı Hukuk Merkezi

İstanbul patlamasının bir insanlık suçu olduğunu belirten merkezden yapılan açıklamada "İyi, üretken ve yeniliklere açık Türk insanını hedef alan, farklı kıtalardan gelen ziyaretçileri kucaklayan medeniyetler sembolü İstanbul'u seven dünyadaki tüm özgür halkları hedef alan kanlı bir suç mesajıdır." denildi.

Uluslararası İnsan Hakları ve Karşılaştırmalı Hukuk Merkezi Başkanı Prof. Dr. Raafat Muhammed Reşid Al-Mikati, "İstanbul patlaması; iyi, üretken ve açık Türk insanını hedef alan, farklı kıtalardan gelen ziyaretçileri kucaklayan medeniyetler sembolü İstanbul'u seven dünyadaki tüm özgür halklara gaddar eller tarafından işlenen kanlı bir suç mesajıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde hızla yükselen ekonomik kalkınma, kaydedilen hızlı ve medeni ilerleme yanında özellikle Rus enerjisinin Ukrayna savaşına dahil olan Avrupa kıtasına pompalanmasında Türkiye’nin üstlendiği önemli stratejik rol; dünyadaki insanlık düşmanlarının hoşlarına gitmedi. Ayrıca Türkiye'nin tüm dünyaya açık olması ve bu yıl haksız Lozan anlaşmasının kısıtlamalarından kurtulmasının arifesinde tüm sivil ve askeri sanayilerde kayda değer endüstriyel yükselişi, uluslararası arenada haklı sebeplerle ayakta durması ve Lübnan halkı da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki mazlum halklara yardım eli uzatması düşmanları yine rahatsız etmiştir. Belirleyici Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin eşiğinde; İstanbul'un en önemli turistik yerlerinden biri olan ve devasa kalabalığın olduğu İstiklal Caddesi'ndeki Taksim Meydanına bombalı saldırıyla korku ve terör salarak, masumları öldürerek Türkiye’nin bu güçlü yürüyüşüne engel olmak istediler." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.