İşitme Engelli Vatandaşlar İçin Özel

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, işitme engellilere özel elifba kitabı ile engelliler Kur'an-ı Kerim'i daha kolay öğrenebilecek.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Basılı Yayınlar Daire Başkanlığınca hazırlanan iki ciltlik "İşitme Engellilere Özel Elifba" isimli eser, Kur'an-ı Kerim öğreticilerine ve talep eden işitme engellilere dağıtılacak.

Engelli öğrencilere yönelik düzenlenen çalıştaylarda alınan kararlar çerçevesinde, işitme engelli öğrencilere bir yıl boyunca Kur'an-ı Kerim dersi verildi. Elifba kitabı da anlaşılırlık, derse katılım ve eğitsel değer açısından uygun yöntemle hazırlandı.

Türk İşaret Dili Alfabesi'ne sadık kalınarak harflerin kalınlık, incelik ve pelteklik özelliklerinin renklerle belirtildiği kitapta, siyah renk ince, kırmızı renk kalın, mavi renk peltek, yeşil renk ise ince boğaz harfleri temsil ediyor.

Ayrıca öğrenmeyi kolaylaştırma amacıyla harfler sıralama ve şekil benzerliği dikkate alınıp 7 gruba ayrıldı. Her grubun sonuna 3 alıştırma sayfası ile okuma sayfası ilave edildi.

"ELİFBA KİTABI OLMAMASI ÖNEMLİ BİR EKSİKLİK"

Basılı Yayınlar Daire Başkanı Faruk Görgülü, yaptığı açıklamada, Başkanlıkça işitme ve görme engellilere yönelik çeşitli faaliyetler yapıldığını belirterek, görme engelliler için Braille alfabesiyle Kur'an-ı Kerim ve meali, temel dini bilgiler, hadis, dua ile çocuk kitaplarının basıldığını bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca Türk İşaret Dili Dini Kavramlar Sözlüğü'nün de yayımlandığını anımsatan Görgülü, işitme engellilere yönelik elifba kitabı olmamasının önemli eksiklik olduğuna dikkati çekti.

İki kitaptan oluşan elifba cüzünde, görseller vasıtayla harfler ve kelimelerin tanıtıldığını aktaran Görgülü, 2019'da ise dua ve surelerin işaret diliyle anlatıldığı kitabın yayımlanacağını duyurdu.

Görgülü, Türkiye'de yaklaşık 650 bin ila 900 bin arasında işitme engelli bulunduğuna işaret ederek, "İsteyen bütün kardeşlerimize kitapları ücretsiz sunacağız. İlk planda ülke genelinde öğreticilere göndereceğiz. Her iki kitabı bitiren işitme engelli kardeşimiz, Kur'an-ı Kerim'e böylece geçmiş olacak." dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.