Mardin'de İşitme Engelli Çocuklar Kur'an-ı Kerim Öğreniyor

Mardin'de açılan kursa katılan işitme engelli çocuklara Kur'an-ı Kerim ve temel dini bilgiler öğretiliyor.

Mardin'de 1100'den fazla cami ve kursta Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl "Haydi Koş Gel Camiler Seninle Güzel" ve "Geldi Yaz Tatili Şimdi Kur'an Öğrenme Vakti" temasıyla düzenlenen kurslar devam ediyor.

Bu kursların yanı sıra merkez Artuklu ilçesinde bu yıl ilk kez işitme engelli çocuklar için "Ses siz olun" sloganıyla da kurs açıldı.

Yenişehir Mahallesi'nde Sadık Yay Camisi Artuklu Gurbet Yay Kur'an Kursuna gelen az seviyede ya da dudak okuma yöntemi ve işitme cihazı yardımıyla duyan 8 çocuk, Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra manevi değerler eğitimi de alıyor.

İl Müftü Yardımcısı Zübeyde Zengin AA muhabirine, il genelinde açılan kurslara 30 binden fazla çocuğun katıldığını söyledi.

Çocukların eğitim ve yaş seviyelerine göre pedagojik formasyona dikkat ederek ders verdiklerini aktaran Zengin, her kesime ulaşmaya gayret ettiklerini vurguladı.

Bu kapsamda işitme engelli çocuklar için kurs açtıklarını aktaran Zengin, şöyle konuştu:
"Bu çocuklarımız özel olduğu için onların öğretim yöntemlerine göre eğitim veriyoruz. Gerektiği takdirde işaret diliyle yahut yüksek sesle ya da dudak okuma şeklinde onlara eğitimlerimiz devam etmektedir. Şu an 8 yavrumuz bu eğitime devam etmekte. Buradaki amacımız engelli ya da engelsiz ayrımı yapılmaksızın bütün çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim öğretmek ve onların da Allah'ın kelamıyla buluşmalarına katkıda bulunmak en büyük hedefimizdir."

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.