İnsan Hücrelerine Yapılan Bilgi Yüklemesi

Mikroskopla bile görülemeyecek kadar küçük olan insanın her bir hücresine yüklenen bilgi.

Kadında aşılanmış yumurta hücresi artık 46 kromozomlu, erkek ve kadına ait irsi ve kalıtımlı (genetik) vasıfları toplayan tam bir hücredir. İnsanın bütün bir programı bu 46 kromozomun ancak %15’ini oluşturan “DNA” moleküllerinde şifrelenmiştir.

Cari Sağan, mikroskopla bile görülemeyecek kadar küçük olan zerreciklere yüklenen bu bilgi için şöyle demiştir: “Bir “DNA” molekülünde beş milyar “bit” bilgi vardır. Bu bilgi de bin ciltlik kitap doldurabilecek kapasitededir.”[1] Bu durum, insanın gayesiz, başıboş, rastlantılara bırakılmış bir hayat yerine, planlı, programlı ve dengeli bir yaratılışa sahip olduğunu göstermektedir. İnsanın tırnak uçlarından saç uçlarına kadar yaklaşık yüz trilyondan fazla hücresine şifrelenen bu bilgiler çözülebildiği takdirde, insanın herhangi bir hücresinde öncesine ve sonrasına ve belki sonsuzluğa kadar ileriye yönelik hayat sürecini anlamak mümkün olabilir. Japonya başta olmak üzere kimi ülkelerde, hücredeki bu “DNA” molekülü şifrelerini çözme çalışmaları yapılmaktadır.

Paris Claude-Bernard Yaşlılık Araştırmaları Merkezi müdürü Jacques Treton, insanın her bir hücresine şifrelenen bu programı şöyle ifade etmiştir: “Araştırmalar, bizim ömür süremizin genetik bir programa bağlı olduğunu göstermiştir. Her şey, her bir hücre çekirdeği içinde bir saat bulunduğunu gösteriyor. Hücreler kaç kere çoğaldıklarını ve nerede duracaklarını da bilmektedirler. Meselâ; otuz yaşında bir kimseden alınan hücreler dışarıda 60 kere daha bölünebilirken yetmiş yaşında bir kimseden alınan hücreler, ancak 20 kere daha bölünüp çoğalabilmektedir.”[2]

Kur’ân-ı Kerîm’de, insan fizyolojisindeki bu geriye dönüşe şöyle işaret edilir: “Biz, kimi uzun ömürlü kılarsak, yaratılışını tersine çevirir, kuvvetten sonra acizliğe düşürürüz. Hiç düşünmezler mi?” [3]

Yukarıda verdiğimiz bazı âyet ve hadislerde, anne karnındaki cenine melek aracılığı ile bilgi yüklemesi yapıldığını belirtmiştik. Bunlar doğacak çocuğun rızık, yaşama süresi, amel, cinsiyet, şakî veya saîd oluşu gibi temel hayat programını kapsamaktadır.[4]

Dipnotlar:

[1] Cari Sağan, Kosmos, İstanbul 1982, s. 292; bk. Dayıoğlu, age, s. 59 vd. [2] Bilim ve Teknik Der., Neşr. TÜBİTAK, C: 24, Sy. 282, Mayıs 1991, s. 12-13. [3] Yâsin, 36/68. [4] bk. Buhârî, Bed’ül-halk, 6, Enbiyâ, 1; Müslim, Kader, 1; Ebû Dâvûd, Sünne 16; Tirmizi, Kader 4.

Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

TIP BİLİMİNE GÖRE İNSANIN BİYOLOJİK OLUŞUMU

Tıp Bilimine Göre İnsanın Biyolojik Oluşumu

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.