Îmanlı Gönüllerin En Büyük Sanatı

Merhamet, mü’minin ne güzel alâmetidir. Peki imanlı gönüllerin en büyük sanatı nedir?

Yunus Emre Hazretleri buyurur:

Şol kahırla kazananlar
Güle güle yedirenler
Götürdüm perdelerini
Dîdârıma baksın demiş

Merhamet, mü’minin alâmet-i fârikası; candan ve maldan fedakârlık da, îmanlı gönüllerin en büyük sanatıdır. Sâlih mü’minlerin şiârı olan cömertlik ise, illâ maddî varlıklardan vermek mânâsına gelmez. Yerine göre bir tebessüm, tatlı bir söz, düşenin elinden tutmak, bir din kardeşinin derdini dinlemek, onunla vaktini, emeğini, ilmini, gönlünü paylaşmak da birer infaktır. Bu sebeple İslâm, en yoksul mü’minin dahî diğergâm, cömert ve fedakâr olmasını ister.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bütün mü’minleri “gönül zengini” olarak kabul ederdi. Bir mü’minin cömertlikten geri kalmasına gönlü râzı olmazdı. Nitekim ashâb-ı kirâmın en fakirlerinden biri olan Ebû Zer -radıyallâhu anh- buyurur ki:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bana şöyle vasiyet etti:

«Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde ikram et!»” (Müslim, Birr, 143)

Ebû Zer -radıyallâhu anh-’ın çorbasına ilâve edebilecek bir bakliyâtı dahî yoktu. O derece fakir bir sahâbî idi. Fakat Efendimiz ona bile cömert davranmasını tavsiye buyurdu. Yani sahâbe nesli için infak ve cömertlik hususunda, yoksulluk dahî bir mâzeret teşkil etmiyordu.

BOLLUKTA DA DARLIKTA DA İNFAK EDERLER

Demek ki cömertlik, hangi ahvâlde olursa olsun, her müslümanın tabiat-i asliyesi olmalıdır. Nitekim âyet-i kerîmede Rabbimiz:

“O (takvâ sahipleri) ki, bollukta da darlıkta da Allah için infâk ederler…” (Âl-i İmrân, 134) buyuruyor.

Yani takvâ ölçülerine göre bakıldığında; zekâta muhtaç olan dardaki bir müʼmin dahî infâk ehli olmalıdır. Öyleyse, hâli-vakti yerinde olan varlıklı mü’minlerin ne kadar cömert olması lâzım geldiğini, bu hakîkat ışığında tefekkür etmek gerekir.

Unutmayalım ki zekât, dînen zengin sayılanlara; cömertlik ve infâk ise zengin-fakir her müʼmine ilâhî bir emirdir. Nitekim Kurʼân-ı Kerîmʼde infâka teşvik, zengin mü’minlerin asgarî cömertlik sınırını belirleyen zekâttan çok daha fazla yer almaktadır. İnfak, zengin-fakir her müslümanın mükellefiyetidir.

Nitekim hiçbir şeyi olmayan fakir sahâbîler bile “biz infaktan muafız” diyerek bir kenara çekilmemişlerdir. Bilâkis onlar dahî infak ve ikram fazîletini yaşayabilmek için, kimi zaman dağlardan odun kesmiş, kimi zaman kuyudan su çekmiş, kimi zaman da çarşıda hamallık yapmış ve kazandıklarını Allah Rasûlü’nün huzûruna getirip infâk etmişlerdir. (Buhârî, Zekât 10, İcâre 13; Müslim, Zekât, 72; Buhârî, Zekât, 10.)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2021 – Mart, Sayı: 421

İslam ve İhsan

ALLAH YOLUNDA FEDAKARLIK İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

Allah Yolunda Fedakarlık ile İlgili Örnekler

İSLAMIN FEDAKARLIK UFKUNU NASIL YAŞAYABİLİRİZ?

İslamın Fedakarlık Ufkunu Nasıl Yaşayabiliriz?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.