İlahi Kitap Kavramı

İlahi Kitap ne demektir? Kaç tane ilahi kitap vardır?f

Kitap, sözlükte yazmak ve yazılı belge anlamına gelir. Terim olarak da, Allah Teâlâ’nın kullarına yol göstermek ve onları aydınlatmak üzere peygamberine vahyettiği sözleri ve mesajı kapsayan yazılı belgeye denir. Çoğulu “kütüb”tür. Hıristiyan ve Yahudilere ilahi kitap olarak İncil ve Tevrat verildiğinden, onlara kitap sahipleri anlamında “ehl-i kitap” denmiştir. İlahi kitaplara indirilmeleri sebebiyle “kütüb-i münzele” veya yüce olmalarını ifâde bakımından “semavi kitaplar” da denilir.

İlahi kitaplar konusu Allah’ın kelam sıfatı ile ilgilidir. Bu sıfatın tezahürleridir. Kitap Allah’ın peygamberlerine vahiy yoluyla bildirdiği mesajının ortaya çıkmış şeklidir. Peygambere indirilen kitaplara ilahi kitap denmesinin sebebi, bu kitapların Allah tarafından gönderilmiş olması, söz ve içerik olarak onlarda beşerin hiçbir katkısının bulunmamasıdır.

Bizler bugün Kur’an’dan önceki kitapların şu andaki şekillerine değil, Allah’tan gelen bozulmamış şekillerine inanmakla yükümlüyüz. Çünkü ilahi kitaplara inanmadıkça, kişinin imanı gerçekleşmez. Hz. İbrahim’in sahifeleri gibi ilahi kitaplardan bir kısmı tamamen kaybolmuş, günümüze hiçbir kısmı ulaşmamıştır. Tevrat, Zebur ve İncil ise zamanla değişikliğe ve bozulmaya maruz kalmıştır. Allah’ın vahyettiği şekilde orijinalliğini korumuş, hiçbir bozulma ve değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiş olan Kur’an-ı Kerim, kıyamete kadar da bu özelliğini sürdürecek olan yegâne kitaptır.

“Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik. Elbette onu yine biz koruyacağız.”[1] ayetiyle Allah, insanlara Kur’an’ın ilahi koruma altında bulunduğunu ve kıyamete kadar değişikliğe uğramadan kalacağını bildirmektedir. Kur’an-ı Kerim, kendinden önceki kitaplardaki bazı hükümleri tasdik ederek aynen devam ettirmiş, bazı hükümleri de ortadan kaldırarak yerine yeni hükümler getirmiştir.[2] Buna göre ehl-i kitabın, mü’min diye nitelendirilebilmesi ve kurtuluşa erişmesi için Peygamberimiz’e iman etmesi ve Kur’an hükümlerini gönülden benimsemesi gerekmektedir.

[1] Hicr sûresi, 9 . ayet

[2] Bkz. Ali İmran sûresi, 3l ; Nisa sûresi, 47; Maide sûresi, l5; En’am sûresi, l53; A’raf sûresi, 3. ayetler

İslam ve İhsan

KİTAPLARA İMAN NE DEMEKTİR?

Kitaplara İman Ne Demektir?

KİTAPLARA İMANIN FAZİLETİ

Kitaplara İmanın Fazileti

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.