Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocuklarının İsimleri

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) çocuklarının isimleri nelerdir?

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hz. Hatice validemizden 6, Hz. Mariye validemizden 1 evladı olmuştur. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) çocuklarının isimleri sırasıyla şunlardır:

  1. Kasım,
  2. Abdullâh,
  3. Zeynep,
  4. Rukıyye,
  5. Ümmü Gülsüm,
  6. Fatıma,
  7. İbrahim

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÇOCUKLARI

Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in Hz. Hatîce ile izdivâcından Kâsım, Abdullâh, Zeynep, Rukıyye, Ümmü Gülsüm ve Fâtıma dünyaya geldi. İlk oğlunun ismi Kâsım olduğu için Efendimiz’e (s.a.v) “Ebü’l-Kâsım” künyesi verildi. Kâsım iki yaşındayken vefât etti.

Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in diğer oğlu Abdullâh’a, İslâm döneminde dünyâya geldiği için Tayyib ve Tâhir de denirdi.[1] O da vefât edince Kureyş müşriklerinden Âs bin Vâil, Peygamber Efendimiz hakkında:

“–Bırakınız onu! O ebterdir, nesli devâm etmeyecek bir adamdır. Ölünce adı anılmaz olur. Siz de artık ondan kurtulur ve rahata kavuşursunuz.” dedi. Bunun üzerine Allâh Teâlâ Kevser sûresini inzâl buyurdu:

“Muhakkak Biz Sana Kevser’i[2] verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Doğrusu asıl adı sanı ortadan kalkacak olan, Sana kin tutan kimsedir.” (el-Kevser, 1-3) (İbn-i Sa’d, III, 7; Vâhidî, s. 494)

Allâh Resûlü’nün dört tane de kızı vardı. En büyükleri Hz. Zeynep idi. O doğduğunda Fahr-i Kâinât -aleyhi efdalü’s-salevât- Efendimiz otuz yaşlarında idi. Daha sonra Hz. Rukıyye doğdu.[3]

Rukıyye’den sonra Hz. Ümmü Gülsüm, ondan sonra da Hz. Fâtıma doğdu. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v) bu esnâda otuz beş yaşlarında idiler ve Kâbe yeniden inşâ edilmekteydi.[4]

Son olarak hicrî sekizinci senede Mâriye vâlidemizden Efendimiz’in oğlu İbrâhîm dünyâya geldi. İbrâhîm’in ebeliğini Ümmü Râfî yapmıştı. Onun kocası Ebû Râfî, doğumu Allâh Resûlü’ne müjdeledi. Bu habere çok sevinen Resûlullâh Efendimiz (s.a.v) ona hediyeler verdiler. Yanındakilere de:

“–Bu gece bir oğlum doğdu, ona atam İbrâhîm’in ismini verdim.” buyurdular. (Müslim, Fedâil, 62)

İbrâhîm, on yedi veya on sekiz aylık iken hastalandı ve çok geçmeden vefât etti.[5]

Dipnotlar:

[1] İbn-i Sa’d, I, 133. [2] Kevser’in kelime anlamı, çokluk, pek çok şey, her şeyin çoğu demektir. Kevser, nübüvvet, Kur’ân, İslâm, hayır, saâdet, şefaat, namaz ve Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in mûcizeleri olarak tefsîr edilmiştir. Sahîh rivâyetlere göre Kevser, Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in cennetteki havuzunun ismidir. Ümmet-i Muhammed kıyamet günü o havuzun başında toplanacaktır. (Buhârî, Tefsîr, 108) [3] Diyarbekrî, I, 273-274. [4] İbn-i Sa’d, VIII, 19-26. [5] Bkz. Asri Çubukçu, DİA, “İbrâhîm” md., XXI, 273-274.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZİN ÇOCUKLARI

Peygamber Efendimizin Çocukları

PEYGAMBER EFENDİMİZ NASIL BİR BABAYDI?

Peygamber Efendimiz Nasıl Bir Babaydı?

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Çok güzel

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.