Hadis Öğrenmede En Hırslı Sahabe

Sahabelerin Peygamberimize verdiği önem nasıldı? Sahabeler içerisinde hadis öğrenmeye en hırslı olanı kimdi? Peygamberimiz o Sahabeye ne buyurdu? Sahabeler Peygamberimizin her sözünü anlamak için sohbetlerini nasıl dinlerlerdi? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

Ebû Hüreyre (r.a) şöyle buyurur:

“Bir defasında:

«‒Yâ Rasûlâllâh, Kıyâmet gününde Sen’in şefâatinle en ziyâde mes’ûd olacak kimdir?” diye sordum.

Şöyle buyurdular:

«‒Ey Ebû Hüreyre, hadîs öğrenme husûsundaki hırsını gördüğüm için bu hadîsi senden evvel kimsenin bana sormayacağını zâten biliyordum. Kıyâmet gününde insanlardan şefâatime en ziyâde mazhar olacak kimse kalbinden veya içinden ihlâsla “Lâ ilâhe illallâh” diyen kişidir».” (Buhârî, İlim, 33)

BU HADİSTEN NE ANLAMALIYIZ?

Burada Efendimiz (s.a.v) îmân esaslarını kısaca ifâde buyurmuşlardır. Nitekim “Muhammedü’r-Rasûlullâh” cümlesi, bu kelime-i tayyibenin tamamlayıcısı ve ikisi birbirinin ayrılmaz parçası olduğu hâlde, Allah Rasûlü (s.a.v), îmânın alemi olan “Lâ ilâhe illallâh” cümlesini ifade buyurmuşlardır. Zira bu kadarını söyleyince diğer îmân esaslarının da zarûreten gerekli olduğu herkes tarafından biliniyordu. Diğer rivâyetlerle birlikte meseleye topluca baktığımızda, tam ve kâmil bir îmânın gerekli olduğu kolayca anlaşılır.

Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in şefaatinden istifâde etmeyecek hiçbir ferd yoktur. Habîb-i Hudâ -aleyhi efdalü’t-tehâyâ- Efendimiz’in bütün insanlığın mahşerin dehşetli korkusundan râhat bulması için bir umûmî şefaati olduğu gibi bâzı kâfirlerin azâbının hafifletilmesi, cezâyı hakeden bazı mü’minlerin Cehennem ateşinden kurtulması, Cehennem’e girmiş mü’minlerin oradan kurtulması, bazı mü’minlerin hesapsız, azapsız Cennet’e girmesi ve Cennet’e giren mü’minlerin derecelerinin yükseltilmesi için muhtelif şefaatleri vardır. Bu şefaatler içinden en ziyâde müstefîd olacakların ihlaslı mü’minler olduğunda şüphe yoktur. (Ahmed Naîm Efendi, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, I, 97-98)

SAHABELER PEYGAMBERİMİZİN HER SÖZÜNE DEĞER VERİRDİ

Ebû Ümâme (r.a) şöyle buyurur:

Allâh Rasûlu (s.a.v) yatsı namazında ashabına:

“–Yarın namaz için toplanın, size söylemek istediğim hususlar var!” buyurdular.

Ashabdan biri, Allâh Rasûlü’nün sözlerinden hiçbir şey kaçırmamak için arkadaşlarına:

“–Ey falan, sen Rasûlullâh’ın söyleyeceği ilk sözü, sen ondan sonrakini… iyice belle!” dedi. (Heysemî, I, 46)

Bu, günümüzde stenografi ilminde uygulanan bir usuldür.

İlme ve hayra hırslı insanlar ince ve kapalı meseleleri araştırıp sorarlar. Bu vesileyle diğer insanlar da ortaya çıkan ilimden istifâde eder. Neticede ilmin ortaya çıkmasına vesile olan âlim, hem kendi ecrini hem de kıyamete kadar o ilimle amel edenlerin ecrini alır.

Şefaat haktır ve sadece tevhîd ehline fayda verecektir.

İslam ve İhsan

SAHABE DEVRİNDE HADİS

Sahabe Devrinde Hadis

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.