Hac İşlemleri Durduruldu

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2020 yılı hac ödemeleri taksitleri ve hac işlemlerini, ikinci bir duyuruya kadar erteledi.

Suudi Arabistan'ın, koronavirüs salgını nedeniyle umre ziyaretlerini geçici olarak askıya alması ve umre ziyaretlerinin geçici olarak durdurulması ardından Diyanet İşleri Başkanlığı, internet sitesinden 2020 yılı hac ödemeleri ile ilgili duyuru yaptı.

HAC İKİNCİ BİR DUYURUYA KADAR YOK

"Hac Ödemeleri İkinci Bir Duyuruya Kadar Ertelenmiştir" başlıklı duyuruda, 2'nci ve 3'üncü taksit ödemelerine ilişkin "2020 yılında hacca gitmek üzere kesin kayıt yaptırıp ilk taksit ödemelerini yaparak 2'nci ve 3'üncü taksit ödemelerini henüz yapmayan hacı adaylarımızın, taksit ödemeleri ve hac ile ilgili iş ve işlemler ikinci bir duyuruya kadar ertelenmiştir. Hac ile ilgili iş ve işlemler de (hacı adaylarımızın eğitimleri, valiz, kitap, malzeme dağıtımı, görevli seçimi ve eğitimi gibi konular) ikinci bir duyuruya kadar ertelenmiştir." denildi.

UMRECİLERİN ÜCRETLERİ İADE EDİLECEK

Sitede ayrıca, umre turları iptal edilen umrecilere ücret iade işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin bir duyuruya da yer verildi.

Duyuruda, koronavirüsten korunmak ve yayılımını önlemek amacıyla umre turlarının ileri bir tarihe ertelenmesi üzerine bazı kafilelerin, umre vizelerinin alınmasına rağmen iptal edilmek zorunda kalındığı bildirildi.

 

Umre vizeleri alınan ve turları iptal edilen umre yolcularından vize ücreti kesintisi yapılmadan ücretlerin iade edileceği kaydedilirken, koronavirüs tedbirleri doğrultusunda umreye gidemeyen umrecilerin ücret iadelerinin IBAN hesabına gönderilmesi için talep ekranı açıldı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.