Gerçek Dondurma ile Buzlu Ürün Nasıl Ayırt Edilir?

“Dondurma” adıyla satılan birçok ürün aslında “yenilebilir buzlu gıda.” Peki, gerçek dondurma nasıl ayırt edilir? Dondurma ile buzlu ürün arasındaki farklar nelerdir?

Şimdilerde “dondurma” diye piyasaya sunulan çoğu ürünlerin, sadece adı dondurma, içeriği ise buzlu yiyecek...

“DONDURMA” SANIP YEDİĞİNİZ ŞEY ASLINDA NE?

Yeni dondurma endüstrisi; şeker yerine yapay tatlandırıcılar, doğal salep yerine sunî salep, süt yerine su ve süt tozu, meyve yerine yapay meyve boyası katarak dondurmayı dondurma olmaktan çıkardı. Bu besleyici ve serinletici tatlı, 2000’li yıllarda dev bir endüstriye dönüşürken, bu alan, son yılların önemli bir problemi hâline de geldi.

  1. yüzyılın tüketim kölesi hâline getirilen insanı, helâl ve sağlıklı gıdalar yerine lezzetli, reklamı ve ambalajı ön plana çıkarılan yiyeceklerle beslenir hâle geldi.

Türk Gıda Kodeksi Yönetmenliği’nde “Dondurma Tebliği” ve “Yenilebilir Buzlu Ürünler Tebliği” adı altında iki tebliğ mevcuttur.

Piyasada satılan, dondurma diye satın alınan birçok ürün, aslında yenilebilir buzlu gıdalardır. Üreticiler, ürünlerinin dondurma olmadığını gizlemek için buzlu yiyecek mânâsına gelen “Ice Cream” gibi yabancı ifadeleri büyük harflerle, “Yenilebilir Buzlu Yiyecek” gibi ifadeleri de küçük harflerle yazmaktadırlar. Bunların ucuza satılması ise, alıcıya daha câzip gelmektedir.

Diğer bir konu ise, yıllardır süt, salep ve şeker karışımından oluşan dondurmaya, daha kıvamlı olmasını sağlamak amacıyla E441, yani jelatin katılarak helâlliği de şüpheye düşürülmektedir.

Dondurma, Devlet Planlama Teşkilatı sınıflamasına göre, süt ürünü gıdalar kategorisinde yer almaktadır. Çünkü dondurma, süt ürünlerinin (süt, süt tozu, kaymak gibi), çeşni maddelerinin (şeker, kakao, meyve konsantresi ve püresi, fındık gibi), kıvam artırıcı maddelerin (gıda maddesi tüzüğünde yer alanlarının) karıştırılması, homojenize ve pastörize edilerek soğutulup ambalajlarda dondurulması sonucunda elde edilir.

Yenilebilir Buzlu Yiyecekler

Yenilebilir buzlu ürünler, Türk Gıda Kodeksi’nde piyasaya sunuluş ve bileşimine göre, “su buzu”, “meyveli buz”, “sorbe”, “sütlü buz”, “bitkisel yağlı sütlü buz” olarak ayrılmıştır. Bunları kısaca şöyle açıklayabiliriz:

  1. Su buzu: Buz karışımları genel târifine uyan, meyve ve/veya aroma maddeleri içeren, kuru maddesi ağırlıkça en az %12 olan buz karışımları,
  2. Meyveli buz: Buz karışımları genel târifine uyan, kuru maddesi ağırlıkça en az % 12 olan ve ağırlıkça en az % 15 meyve içeren buz karışımları,
  3. Sorbe: Buz karışımları genel târifine uyan, kuru maddesi ağırlıkça en az % 12 olan ve ağırlıkça en az % 25 meyve içeren buz karışımları,
  4. Sütlü buz: Sütlü buz ürünleri genel târifine uyan, ağırlıkça en az % 2,5 süt yağı ve ağırlıkça en az % 6 yağsız süt kuru maddesi içeren, süt orijinli olmayan protein ve yağ içermeyen sütlü buz ürünleri,
  5. Bitkisel yağlı sütlü buz: Sütlü buz ürünleri genel târifine uyan, bitkisel yağ ve/veya süt yağı ve/veya yumurta yağını ağırlıkça en az % 5 oranında içeren ve süt proteini dışında protein içermeyen ve süt proteini içeriği ağırlıkça en az % 2,2 olan sütlü buz ürünleri olarak târif edilmektedir.

GERÇEK DONDURMA İLE BUZLU ÜRÜN NASIL AYIRT EDİLİR?

Bu iki ürün arasındaki en önemli fark, başlangıçta herkes tarafından kolaylıkla anlaşılacağı gibi fiyat farkıdır. Bir dondurma, 3 lira gibi ucuz bir fiyata alınamayacağına göre, 3 liraya alacağınız, sadece buzlu üründür.

Aralarındaki diğer farklar;

  • Tam yağlı bir dondurma ağırlıkça en az % 40 toplam kuru madde içerirken, buzlu ürünler ağırlıkça en az % 12 toplam kuru madde içerir. 
  • Tam yağlı bir dondurmada süt yağı miktarı, ağırlıkça en az % 12, buzlu ürünlerde ise bu oran % 0-2,5’dir.
  • Tam yağlı bir dondurmada yağsız süt kuru maddesi, ağırlıkça en az % 10, buzlu ürünlerde bu oran % 0-6’dır.

Besleyici değerlerine bakılacak olursa, dondurmanın asıl bileşeni “süt”tür. Süt, hayat için gereken bütün gıda bileşenlerini yapısında bulunduran ve bu özelliklerinden dolayı da son derece faydası olan bir gıda maddesidir.  Bu özelliği sebebiyle çocuklar, yaşlılar ve hastalar gibi hassas bünyeye sahip kişiler açısından daha da önem kazanmaktadır. Yenilebilir buzlu bir ürünün herhâlde tek iyi tarafı, insanda belli bir süre için serinleme hissi veriyor olmasıdır.

Bugün dünyada adı bilinen 2 dondurma şehri vardır; biri İtalya’nın Roma’sı, öbürü Türkiye’nin Maraş’ı...

“Roma Dondurması” birçok dünya ülkesi tarafından taklit edilmesine rağmen, Maraş dondurması taklit edilemiyor.

Çünkü 300 yıllık bir geçmişe sahip olan Maraş dondurmasının lezzetinin kökü, Anadolu topraklarından geliyor.

Maraş’ı bir cennet gibi kuşatan Ahır Dağı’nın coğrafyasına has kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin eşsiz kıvam ve aromaya sahip sütleri ve yabanî orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen mûcizevî salep, Maraş dondurmasını taklit edilemez bir lezzet ve kıvama getiriyor. Bugün Maraş’ta, dünya dondurma sektörünün son teknolojik donanımlarıyla, saatte tonlarca dondurma üretebilen ve büyük soğuk hava depolarına sahip firmalar faaliyet göstermektedir.

Dondurmaya çıtır lezzet katan külâh, ilk kez 1904’de Missouri Louis’de düzenlenen Dünya Fuarı’nda ortaya çıkmıştır.

Teknolojinin olmadığı çok eski tarihlerde -yani soğutucular ve derin dondurucular bulunmadan önce- buz, buz mahzenlerinde ve kar ocaklarında belirli bir formülle suyun içine tuz katılmasıyla elde ediliyordu. Tuzun içinde bulunan ve suya katıldığında buz elde edilen “amonia gazı” aslında soğutma teknolojisinin ilk adımı olarak tarihe geçmiştir. Bugünkü dondurma makinelerini ise, ilk kez 1939’da “Tortoni” adlı bir İtalyan bulmuştur. Bugün hâlâ Tortoni’nin makineleri kullanılmaktadır.

Dondurmanın Muhtevâsı ve Gıda Değeri

Bilindiği gibi, her gıda maddesinin insanın günlük ihtiyacını bütünüyle ve dengeli şekilde karşılaması beklenemez. Dondurma ise, bu konuda belli bir üstünlüğe sahiptir. Sütün gıda değerlerini sütten daha yoğun bir biçimde içeren, faydalı ve besleyici bir gıda maddesidir.

100 gr. dondurma ortalama;

135 mg. Kalsiyum, 115 mg. Fosfor, 100 mg. Sodyum, 160 mg. Potasyum, 0.1 mg. Demir, 130 mg. A vitamini, 0.21 mg E vitamini, 0.25 mg. B2 vitamini, 0.13 mg. niacin içermektedir.

Dondurma ve Sütün Başlıca Bileşimleri

Dondurma: % 4-10 süt yağı (çeşide göre), % 10 süt tozu (yağsız), % 18 şeker / glikoz şurubu, % 1 tamamlayıcılar, %34-39 toplam kuru gıda maddesi içerir. Bu haliyle 100 gr dondurma: Enerji 166 Kcal, Karbonhidrat 21.5 gr, Yağ 6.6 gr, Protein 3.6 gr ihtiva eder.

Süt: % 3.5 süt yağı (çeşide göre), % 8.5 süt tozu (yağsız), (-) şeker / glikoz şurubu, (-) tamamlayıcılar, %12 toplam kuru gıda maddesi içerir. Bu haliyle 100 gr süt ise: Enerji 64.5 Kcal, Karbonhidrat 4.7 gr, Yağ 3.5 gr, Protein 3.2 gr ihtiva etmektedir.

Verilerden de anlaşılacağı üzere, son derece besleyici bir gıda olan dondurmanın 100 gramında meyveli, kaymaklı, çikolatalı olmasına göre, 100-250 kalori vardır. Kalorisi en az olan dondurma, limonlu olanıdır. Çocuklar ve yaşlılar için harika bir besin olmasına rağmen fazla kilosu olanlar için uzak durulması gereken bir gıdadır.

Günlük protein ihtiyacının % 10’unu, 100 gr. kaymaklı dondurma yiyerek giderebiliriz. Taze sütle yapılmış dondurma, mide ülseri ya da gastriti olanlar için ideal bir besindir. Zira mide asiditesini çabucak giderir.

Dondurmayı, ağır ağır ağızda eriterek yemek uygundur. Zira aceleyle yenmesi, ağız ve dişlerin zarar görmesine sebep olur. Hatta mide sindirim öz suyunun salgılanmasını kısmen önleyebilir. Son olarak dondurma yedikten sonra ağzı çalkalamayı da unutmamak gerekir.

Kaynak: Nejla Baş, Altınoluk Dergisi, Şebnem Dergisi, Sayı: 75,76

İslam ve İhsan

HAFIZAYI GÜÇLENDİREN GIDALAR

Hafızayı Güçlendiren Gıdalar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.