Gazze’deki Çocuk Hastanesi’nden ‘yardım Çağrısı’

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan elektrik krizi nedeniyle kapanma riskiyle karşı karşıya kalan çocuk hastanesinin müdürü, “Filistinli çocukların hayatını kurtarın.” diye seslendi.

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşanan elektrik krizi nedeniyle kapanma riskiyle karşı karşıya kalan Muhammed Durra Çocuk Hastanesi Müdürü Macid Hammade, uluslararası topluma ve İslam dünyasına ”Filistinli çocukların hayatını kurtarın.” diye seslendi.

Hammade, düzenlediği basın toplantısında, bölgede yaşanan elektrik krizinin ulaştığı boyutların ciddiyetine dikkati çekti.

Jeneratörler için gerekli yakıtın tükenmesi nedeniyle Yoğun Bakım Ünitesi'ni kapatmak zorunda kaldıklarını ve hizmetlerini yüzde 60 azalttıklarını söyleyen Hammade, “Hastanenin verdiği sağlık hizmetlerinden yararlanan yaklaşık 100 bin çocuk tehdit altında.” dedi.

“ÖLÜMÜ BEKLEYEN ÇOCUKLARIMIZI KURTARIN”

Gerekli tıbbi imkanların sağlanması durumunda sağlıklarına kavuşabilecek pek çok çocuğun imkansızlıklar nedeniyle ölümü beklediğine işaret eden Hammade, şöyle konuştu:

“İnsan hakları kuruluşlarına, uluslararası örgütlere, Arap ve İslam dünyasına kısaca vicdan sahibi kendini beşer olarak tanımlayan herkese sesleniyorum: Yardım edilebilecekken, hizmetlerin yetersizliği dolayısıyla ölümü bekleyen çocuklarımızı kurtarın.”

Giderek bir insani felakete dönüşen elektrik ve yakıt krizi nedeniyle hastaneye gelen acil vakalara müdahale edemediklerini kaydeden Muhammed Durra Çocuk Hastanesi Müdürü, "Bunun vebali, sorumluluk sahibi kişilerin boynunadır. Hastanenin kapanması, 100 bin çocuğa verilen hizmetin durması demek. Filistinli çocukların hayatını kurtarın." diye konuştu.

GAZZE’DE ELEKTRİK KRİZİ

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Gazze’deki elektrik ve yakıt krizi nedeniyle 16 sağlık merkezi ve 3 hastanenin jeneratörleri çalışmıyor. Bölgede iki milyondan fazla kişiye hizmet veren, bakanlığa bağlı 13 hastane ve 54 sağlık merkezi bulunuyor.

Bakanlığın verilerine göre, günde 18 ila 20 saat arasında elektriğin verilemediği Gazze’deki hastaneler ayda 950 bin litre, jeneratörleri çalıştırmak için ise aylık 450 bin litre yakıta ihtiyaç duyuyor.

Gazze'de İsrail ablukasının başladığı 2006 yılından bu yana enerji temininde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bölge 600 megavat elektriğe ihtiyaç duyuyor, ancak bunun yalnızca 210 megavatı temin edilebiliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Allah bütün Filistinli kardeşlerimizin yâ ve yardımcısı olsun... ne yapabilirim bilmiyorum...

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.