Gazze'de Kudüs Ve Mescid-i Aksa İle Dayanışma Gösterisi Düzenlendi

Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa ile dayanışma gösterisi yaptı.

Hamas'ın çağrısıyla Gazze'nin kuzeyinde gerçekleştirilen eyleme binlerce Filistinli katıldı. Gösteride İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki ihlalleri protesto edildi.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Suheyl el-Hindi burada yaptığı konuşmada, "Mescid-i Aksa ve Kudüs, Filistinlilerin kırmızı çizgisidir." dedi.

Filistin halkının İsrail işgaline karşı birlik içinde olduğunu belirten Hindi, İsrail'i Filistin topraklarından çıkarana kadar mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.

Hindi, Arap ve İslam ülkelerine Aksa'yı savunma konusunda Filistin'in yanında durma çağrısında bulundu.

- Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları

Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve yarın sona erecek Hamursuz Bayramı'nda Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını artırdı.

Yahudi yerleşimci grupların Mescid-i Aksa'ya düzenledikleri baskınlara işgalciler de eşlik ediyor.

Mescid-i Aksa'ya 15 Nisan Cuma günü sabah namazının ardından baskın düzenleyen işgalciler, Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etmişti. Olaylarda 152 Filistinli yaralanmış, yüzlercesi de gözaltına alınmıştı.

İşgalciler, bugün de binlerce kişinin sabah namazını eda etmesinin ardından Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş, ses bombası ve kauçuk kaplı mermilerle Filistinlilere müdahale etmişti.

Filistin Kızılayı, olaylarda 31 Filistinlinin yaralandığını, bunlardan 14'ünün hastanede tedavi altına alındığını bildirmişti.

Olaylar sırasında Mescid-i Aksa'nın avlusundaki ağaçlardan birinin alev alması sonucu çıkan yangın, Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin ekipleri tarafından söndürülmüştü.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.