
Furkan Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Furkan Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Furkan Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Furkan Suresi 40. Ayetinin Arapçası:
وَلَقَدْ اَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّت۪ٓي اُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِۜ اَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَاۚ بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا
Furkan Suresi 40. Ayetinin Meali (Anlamı):
Doğrusu müşrikler, üzerlerine azap yağmuru yağdırılan o beldeye uğramışlardı. Peki, hiç orada olup bitenleri görmüyorlar mıydı? Hayır, hayır! Aslında onlar ölümden sonra dirilişe inanmıyorlardı.
Furkan Suresi 40. Ayetinin Tefsiri:
40.
Âyet: Bahsi
geçen belde, Hz. Lut’un kavminin yaşadığı beldedir ki, taş yağmuruyla helâk
edilmişlerdir. Mekkeli müşrikler ticaret maksadıyla Filistin ve Suriye’ye
giderken bu beldenin harâbelerine uğrar ve o bedbaht kavmin helâki hakkındaki
dehşetli hikayeleri dinlerlerdi. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Siz,
yolculuğunuz esnâsında sabahları yıkılmış şehirlerinin harabelerine
uğruyorsunuz. Geceleri de. Hâla aklınızı kullanıp bunlardan ibret almayacak
mısınız?”
(Saffât 37/137-138)
Onların,
bu harâbelerden ders ve ibret almamalarının sebebi, âhirete imanlarının
olmayışıdır. İşte mümin ile kâfirin hâdiselere bakışları ve onları tahlilleri
arasındaki fark budur: Kâfir böyle şeylere sadece bir seyirci veya en fazla bir
arkeolog gibi bakarken, mümin aynı şeyden ahlâkî-manevî dersler alır ve dünya
hayatının ötesinde var olan hakikatler konusunda sıhhatli bir neticeye ulaşır.
Bu sebepledir ki müşrikler, Res3ulullah (s.a.s.)’in sadece beşerî yönünü
görüyor, peygamberlik yönünü göremiyor ve onu –hâşa- alay konusu yapıyorlardı:
Furkan Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Furkan Suresi 40. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR