Fransa'da Sığınmacılara Yardım Edenler Baskı Görüyor

Fransa'nın başkenti Paris'teki sığınmacı merkezlerinin yetersiz şartları tepki toplarken sığınmacılara yardım etmek isteyen kuruluşlar baskıyla karşılaşıyor.

Paris'in kuzeyindeki La Chapelle sığınmacı merkezinde kalanlara yardım eden Wilson Vatandaş Girişimi Sözcüsü Clarisse Bouthier, sığınmacı merkezinin şartlarını ve sığınmacılara yönelik yardım faaliyetlerinde çıkarılan zorlukları AA muhabirine anlattı.

Yardım faaliyetleri sırasında sıkı sık engellendiklerini belirten Bouthier, "Fransa'da yetkililerden çok baskı görüyoruz. Çoğu kez yardım dağıtırken engelleniyoruz. Buna anlam veremiyoruz çünkü bu aylardır yaptığımız bir faaliyet. Birçok girişimci sığınmacılarla dayanışma içinde davranıyor. Elbiselerini ve yiyeceklerini paylaşan insanlar var. Bazen 135 avro para cezası veriliyor. Bu durum bütçemizi zorlayabiliyor." dedi.

"İNSANLAR GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE ÖLMEDEN LÜTFEN ONLARA YARDIM EDELİM"

Güvenlik güçlerinin yardımsever insanlara kötü muamele ettiğini vurgulayan Bouthier, "Birçok kez polis müdahalesiyle ve çocuklarımızın gözü önünde silah zoruyla merkezden uzaklaştırıldık. Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Biz o insanları yediriyoruz, giydiriyoruz. Devlet bunu yapmıyor. İnsanlar gözümüzün önünde ölmeden lütfen bizi bırakın onlara yardım edelim." diye konuştu.

"SIĞINMACILARIN GRUPLAŞMASINA KARŞI BİR POLİTİKA VAR"

Bouthier, Fransa'da sığınmacı kamplarının dağıtılması sonrası insanların yardıma daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirterek "Kampları boşalttılar çünkü sığınmacıların herhangi bir şekilde gruplaşması ve kamplaşmasına karşı yürütülen bir politika var. Kamplardaki şartlar gittikçe daha kötüleşmeye başladı. Sığınmacı sayısı arttıkça battaniye ve çadırlar yetmemeye başladı." ifadelerini kullandı.

Merkezin 500 metre yakınında oluşturulmuş bir komşular grubu olduklarını söyleyen Bouthier, Dunkerque'deki soğuk hava dalgasından sonra kente önemli bir sığınmacı grubunun akın ettiğini anlattı. Bouthier, önceleri fırınlardan ekmek alıp sığınmacıların ihtiyaçları için seferber olmaya başladıklarını, sonrasında ise mahallede düzenli bir yapı oluşturarak her gün sabah kahvaltısı verdiklerini aktardı.

Kaynak: timeturk.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.