Türk Kızılayı ve Hüdayi Vakfı'ndan Musullu Sığınmacılara Yardım Eli

Türk Kızılayı ve Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Musul'un doğusunda yer alan Hazır Çadır Kampı'ndaki sığınmacılara 400 gıda kolisi ve çocuk bezi dağıttı.

TÜRK KIZILAYI VE HÜDAYİ VAKFI'NDAN MUSULLU SIĞINMACILARA YARDIM

Türk Kızılayı ve Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Irak'taki Musullu sığınmacılara 400 gıda kolisi ve çocuk bezi yardımında bulundu.

Türk Kızılayı Irak Delegasyonu Başkanı Serdar Yılmaz, Musul'un doğusundaki Hazır Çadır Kampı'nda kalan, terör örgütü DEAŞ tarafından yakınları öldürülen ailelere yaklaşık 400 gıda kolisi ve çocuk bezi dağıtımı gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Irak'ta Ramazan ayı boyunca ülkenin çeşitli bölgelerinde insani yardım faaliyetlerinin devam edeceğini belirten Yılmaz, "Bağdat, Musul, Kerkük, Zaho ve Erbil'de bulunan kamplarda faaliyetler yürüttük." dedi.

DUL VE YETİMLER GÖZETİLEREK YARDIMLAR DAĞITILACAK

Türk Kızılayı olarak şimdiye kadar 50 ton kuru gıda dağıtımı yaptıklarını dile getiren Yılmaz, aynı zamanda yatak, battaniye hijyen seti ve giyim malzemelerini de yardıma muhtaç ailelere ulaştırdıklarını kaydetti.

Bunun yanında Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı İnsani Yardım ve Sosyal Hizmetler Koordinatörü Serdar Eryılmaz ise, Musul kent merkezi ve Telafer'den kaçan savaş mağduru ailelere çeşitli gıda ürünlerinin yer aldığı kolileri ulaştırdıklarını belirtti.

Türkiye'den toplamda bin gıda kolisiyle geldiklerini söyleyen Eryılmaz, özellikle dul ve yetimleri tercih ederek yardımlarını dağıtacaklarını ifade etti.

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı'na bağış yapmak için TIKLAYINIZ!

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.