Fatih'in Yadigarı Enez Ayasofya Camii, 56 Yıl Sonra Yeniden İbadete Açıldı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, harap durumdayken Vakıflar Genel Müdürlüğünce ayağa kaldırılan ve cuma namazıyla bilikte yeniden ibadete açılan Enez Ayasofya Camii'nde hutbe irat etti.

Erbaş, hutbede, "En hayırlı ümmet" övgüsüne mazhar olan, zihni ve gönlüne İslam'ın yüce değerlerini nakşeden her müminin, imanına zarar verecek işlerden uzak durması gerektiğini söyledi.

Helal kazancın önemine vurgu yapan Erbaş, "Mümin, aldığının ve sattığının hesabını vereceğini aklından çıkarmaz, az da olsa helalle yetinir." dedi.

Erbaş, cemaatinden 56 yıl uzak kalan Enez Ayasofya Camii'nin yeniden cemaatiyle buluştuğunu ifade ederek, minarelerin yarım asır mahrum kaldığı ezanlarına kavuştuğunu belirtti.

İstiklal Marşı'nın, "Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." mısralarıyla hutbeye devam eden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ebediyen yurdumuzun üzerinde minarelerimizden yükselen ezanlar devam edeceği gibi, işte bu güzel camimizin minarelerinden ezanlar da ebediyen devam edecektir inşallah. Camilerimiz Müslümanların kendilerini rahmet ve merhamet sıcaklığıyla içinde topladığı, Rabbimizin en güzel mekanlarıdır. Rabbimizin rızasına uygun olarak zamanımızı geçirdiğimiz en güzel mekanlarımızdır. Çünkü camilerimizde Rabbimize secde ediyoruz. Ona rüku ediyoruz."

- "Kurtuluş namaz ve ibadettedir"

Fatiha suresinin anlamını da paylaşan Başkan Erbaş, ezanların "sırat-ı müstakim" yoluna davet ettiğini dile getirerek şunları kaydetti:

"Çünkü orada Kelimeişehadet'in o ifadeleri yer alıyor. Haydin namaza dedikten sonra bütün Müslümanlar kurtuluşa davet ediliyor. Bu camide de kıyamete kadar, bütün Müslümanlar namaza ve kurtuluşa davet edilecek. Çünkü kurtuluş namaz ve ibadettedir, kurtuluş camilere gitmektedir. Namaz ve ezan bize bunu hatırlatıyor. Yüce Allah bu millete, bu ümmete binlerce cami yapmayı nasip etti. Camiler yaparak, Allah'a imanının, ahirete imanın tam olduğunu, namazı dosdoğru kılanlardan olduğunu, zekat verenlerden olduğunu, Allah'tan başka kimseden korkmadığını ispat eden bir millete sahibiz. İşte burası da onun en güzel ispatlarından birisidir."

Caminin ihyası için Vakıflar Genel Müdürlüğü ve emeği geçenlere teşekkür eden Erbaş, binanın imarı gibi içerisinde cami dersleriyle manevi imarın da yapılacağının altını çizdi.

Erbaş, duanın ardından cuma namazını kıldırdı.

Namazı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Edirne Valisi Ekrem Canalp, Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren ve caminin ibadete açılışı programına katılanlar da kıldı.

- Enez Ayasofya Camii

Fatih Sultan Mehmet'in 1456'da Cenevizlilere ait Enez'i fethetmesi sonrası 12. yüzyıl eseri, mihrap, minber ve kesme taştan minare yapılarak camiye dönüştürüldü.

Osmanlı döneminde birkaç kez onarımdan geçirilen caminin bir kısmı 1965'teki depremde yıkıldı. Bu süreçte onarımı yapılmayan eser, bir müddet sonra büyük ölçüde zarar gördü ve bu nedenle ibadete kapatıldı.
Tarihi caminin restorasyonu amacıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2015 yılında ilk adım atıldı. Proje ve ihale aşaması sonrası 2016'da vakfiyesine uygun şekilde başlanan caminin restorasyonu, Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda tamamlandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.