Etnospor Kültür Festivali Başladı

Geleneksel sporların yeniden canlandırılması amacıyla Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından organize edilen Etnospor Kültür Festivali, Küçükçekmece'deki Bezirganbahçe Meydanı'nda başladı.

Küçükçekmece'deki Bezirganbahçe Meydanı'nda gerçekleştirilen festivalin açılış konuşmasını yapan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, organizasyonun düzenlenmesinde katkısı olanlara ve festivali izlemek için alana gelenlere teşekkür ederek, "Biz bu yola çıkarken, geçmişimize, kimliğimize, kültürümüze dair unutulmaya yüz tutmuş ve bize unutturulmak istenmiş birçok değerimizin yeniden halkımızla buluşmasını, yeniden popülerleştirilmesini, hak ettiği değeri kazanmasını amaçlıyoruz." dedi.

"100 YILDIR DİLİMİZDEN, TARİHİMİZDEN, KÜLTÜRÜMÜZDEN UZAKLAŞTIRILIYORUZ"

Türkiye'nin son 15 yılda daha güçlü, iddialı ve istikamet aldığını vurgulayan Erdoğan, "Bunun devam edebilmesi, geleceğe taşınabilmesi ve kalıcı olabilmesi için bizim aynı zamanda kendi kültürel değerlerimizle de kuşanmaya ihtiyacımız var. Geçtiğimiz 100 yılı aşkın süreçte maalesef egemen güçlerin baskılarıyla kendi dilimizden, tarihimizden, kültürel değerlerimizden uzaklaştırılmak istendik. Bunun bir nebze de olsa başarıya ulaştığını maalesef kimse inkar edemez. Ancak şu anda bizler, yakın zamanda 15 Temmuz hadisesinin de ortaya koyduğu gibi geleceğin milleti olarak çok daha iddialı yürüyüş sergileyeceksek, unutulmaya yüz tutmuş dilimizle, edebiyatımızla, sanatımızla, estetik anlayışımızla, sporlarımızla yeniden kucaklaşmak, bunlarla yeniden kuşanmak durumundayız. Ancak bu şekilde kendi genlerimizde olan, binlerce yıldır kendi inanç sistemimizle, kendi değerlerimizle yoğrulduğumuz, tarihe damgasını vurmuş Türk milleti olarak geleceğe damga vurabiliriz." diye konuştu.

Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak sadece Türk milletinin değil, ikinci plana itilmiş diğer milletlerin de yok edilmeye çalışılan geleneksel sporlarıyla ayağa kalkmalarını arzu ettiklerini belirten Erdoğan, "Kültürel dengesizliğin, adaletsizliğin ortadan kalkmasının yolu, her milletin kendi değerleriyle bağımsız buluşabilmesi, yürümesiyle mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.

''TÜRK MİLLETİ OLARAK KENDİ RENKLERİMİZLE BOYANALIM''

Geleneksel sporların Türkiye'de hak ettiği değeri görmediğini bildiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İster istemez insanların dikkatini de çekmemiz gerekiyordu. Maksadımız elbette geleneksel ata sporlarımızın yanında, bu sporlarımız gibi unutulmaya yüz tutmuş olan müziklerimizi, el sanatlarımızı, geleneksel halk kültürlerimizi, dilimizi, kuşamımızı, danslarımızı ve oyunlarımızı; bugün, yarın ve pazar günü güzel bir şekilde buluşturmak suretiyle, yeniden Türk milleti olarak kendi renklerimizle boyanalım."

FESTİVALDE BUGÜN

Vatandaşların, spor yarışmalarını izleyip kültürel faaliyetlere dahil olabilecekleri festivalde bugün, kökbörü, kuşak güreşi, aba güreşi, atlı cirit, atlı okçuluk, aşık oyunu, şalvar güreşi, mas güreşi, yaya okçuluğu, yağlı güreş ve geleneksel çocuk oyunları etkinlikleri gerçekleştirilecek.

Festivalde, Diriliş Ertuğrul dizisi oyuncuları "Diriliş Çadırı"nda ziyaretçilerle buluşacak, klarnet virtüözü Serkan Çağrı da konser verecek.

Festival, 28 Ağustos Pazar günü yapılacak etkinliklerle sona erecek.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.