"İslam Dünyası Kültür Başkenti" İlan Edilen Semerkant, Tarihi ve Kültürel Yapılarıyla Öne Çıkıyor

İslam Dünyası Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (ISESCO) tarafından "2025 İslam Dünyası Kültür Başkenti" ilan edilen Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehri, Türk-İslam medeniyetinin önemli eserlerine ev sahipliği yapıyor.

ISESCO tarafından 2025 yılı İslam Dünyası Kültür Başkenti ilan edilen Semerkant, yaklaşık 2800 yıllık geçmişiyle Orta Asya Türk uygarlığının en kadim şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şehir, milattan önceye uzanan tarihi ve kültürel mirasıyla göz kamaştırıyor.

"Doğu'nun Roma'sı" olarak nitelendirilen ve Türk-İslam medeniyetinin yüzyıllar boyunca önemli merkezlerinden biri olan Semerkant, tarihi ve kültürel yapılarının yanı sıra farklı dönemlerde kurulan Türk devletlerine başkentlik yapmasıyla da öne çıkıyor.

- Semerkant binden fazla tarihi ve kültürel yapıya ev sahipliği yapıyor

Türk-İslam medeniyetinin önemli eserlerinin bulunduğu Semerkant, Özbekistan'ın en büyük ikinci şehri olmasının yanı sıra milattan önce 8'inci yüzyıla dayanan geçmişiyle binden fazla tarihi ve kültürel varlığa da ev sahipliği yapıyor.

Çeşitli dönemlerde aralarında Batı Karahanlı, Şeybani ve Timurluların da bulunduğu birçok Türk devletine başkentlik yapan Semerkant, Orta Çağ'da inşa edilen mavi kubbeli camileri, medreseleri, çinilerle bezeli kervansarayları ve göğe uzanan minareleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor.

Yüzyıllar boyunca Çin ile Avrupa arasındaki Büyük İpek Yolu üzerinde kilit konumdaki Semerkant, dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biri olmanın yanında, Orta Çağ'da dünyanın bilim merkezlerinden biri olarak da öne çıktı. Dünyanın dört bir tarafından gelen yüzlerce bilim insanı, Semerkant'taki medreselerde eşsiz eserler üretti.

Semerkant, Orta Asya Türk mimarisinin ender örneklerinden Registan Meydanı, Emeviler döneminde şehit olan Hz. Muhammed'in kuzeni Kusem bin Abbas'ın türbesinin bulunduğu Şahi Zinde Külliyesi, Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Emir Timur'un mezarının yer aldığı Guri Emir Türbesi, ünlü matematikçi ve astronomi bilgini Timur Sultanı Mirza Uluğbey'in inşa ettirdiği Uluğbey Gözlemevi, Timur'un eşi Bibi Hanım'ın yaptırdığı Bibi Hanım Medresesi, Orta Asya'daki ilk cami olan ve 712'de kurulan Hazret Hızır Camisi gibi yüzlerce tarihi ve kültürel yapıya ev sahipliği yapıyor.

Semerkant’ta ayrıca İmam Buhari, İmam Maturidi ve Hoca Ahrar Veli gibi İslam aleminin büyük alim ve ulemaları ile Timur devletinin kurucusu Emir Timur, ünlü matematikçi ve astronomi bilgini Mirza Uluğbey gibi önemli şahsiyetlerin türbeleri de yer alıyor.

2001 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen Semerkant, 2007'de kuruluşunun 2 bin 750'nci yılını UNESCO himayesinde kutladı.

- Semerkant'ın kalbi Registan Meydanı

Semerkant'ın "kalbi" olarak adlandırılan Registan Meydanı, kuruluşundan yüzyıllar sonra da görkemini koruyor. Orta Asya'nın incisi olarak nitelendirilen ve Orta Çağ döneminde çeşitli hükümdarlar tarafından inşa ettirilen Registan Külliyesi, yüzyıllar boyunca şehrin sembolleri arasında yer aldı.

Semerkant'ın 15. yüzyıldan sonra baş meydanı olup dünyada benzeri bulunmayan Registan, çeşitli dönemlerde hükümdar fermanlarının okunduğu, idam cezalarının infaz edildiği ve çeşitli tören ve etkinliklerin yapıldığı yer olurken külliyesindeki medreseler, döneminin en nüfuzlu bilim merkezleri olarak faaliyet gösterdi.

"Kumluk alan" anlamındaki Registan Meydanı'nda bulunan ve külliyenin ilk yapıtı olan Uluğbey Medresesi, Timurlu hükümdarlardan gökbilimci Mirza Uluğbey tarafından 1417-1420 yıllarında kuruldu. Uluğbey'in ölümüne kadar matematik ve astronomi derslerini verdiği medrese, döneminin en nüfuzlu üniversitelerden biri oldu.

- Semerkant, çok sayıda zirveye ev sahipliği yaptı

Geçmişte bilim ve eğitimin, kültür ve sanatın önemli merkezlerinden olan Semerkant, bugün de önemli etkinlik ve toplantılara ev sahipliği yapıyor.

2022’de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları zirvelerine ev sahipliği yapan Semerkant’ta, Ekim 2023’te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün 25’inci Genel Kurulu Toplantısı düzenlendi.

Bu yıl Orta Asya-Avrupa Birliği Zirvesi'nin tertip edildiği Semerkant'ta, çeşitli dönemlerde ŞİÖ ve Orta Asya-ABD (C5+1) diyaloğu dışişleri bakanları, TDT tarım ve ekonomi bakanları toplantılarına ev sahipliği yaptı. Semerkant’ın, bu yıl ayrıca Orta Asya-Körfez Arap Ülkeleri Konseyi 2. Liderler Zirvesi’ne de ev sahipliği yapması planlanıyor.

Bugünlerde önemli kültür etkinliklerine ev sahipliği yapan Semerkart'ta, tarihi şehirde iki yılda bir Şark Teraneleri Uluslararası Müzik Festivali düzenleniyor. Özbekistan hükümetince UNESCO himayesinde 1997’den bu yana tertip edilen ve Orta Asya’nın en büyük müzik festivali olarak nitelendirilen etkinlik, tarihi Registan Meydanı’nda yapılıyor.

2022'deki Semerkant'ta düzenlenen TDT Zirvesi’nde, "Türk Dünyası Medeniyet Başkenti" ilan edilen bu tarihi şehir, 2023 yılında “Dünya Turizm Başkenti” ünvanını aldı, 2024’te Bağımsız Devletler Teşkilatı (BDT) tarafından "BDT Kültür Başkenti" seçildi.

Son olarak ISESCO tarafından 2025 yılı İslam Dünyası Kültür Başkenti olarak duyurulan Semerkant'ta, bugün İslam Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesiyle ilgili açılış etkinliği düzenlenmesi öngörülüyor.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.