
Allah Görmüyor mu Anne?
Gözlerden kaçan hile, Rabb’in her an gözetimindedir. Küçük bir kızın saf vicdanı, Hazret-i Ömer’i nasıl derinden etkiledi? Allah’a karşı takvânın örnek hikâyesi burada…
Bir gece vaktiydi. Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, mûtâdı olduğu üzere Medîne sokaklarını gezmekteydi ki, ansızın durakladı.
BİR SÖZLE DEĞİŞEN KADER: SÜTÇÜ KIZIN HİKMETİ
Önünden geçmekte olduğu evden dışarıya kadar taşan bir tartışma sesi dikkatini çekmişti. Bir ana, kızına:
“–Kızım, yarın satacağımız süte biraz su karıştır!” demekteydi.
Kız ise:
“–Anacığım, halîfe süte su karıştırılmasını yasak etmedi mi?” dedi.
Ana, kızının sözlerine sert çıkarak:
“–Kızım, gecenin bu saatinde halîfe süte su kattığımızı nereden bilecek?” dedi.
Ancak gönlü Allâh sevgisi ve korkusu ile dipdiri olan kız, anasının süte su katma hîlesini yine kabullenmedi:
“–Anacığım! Diyelim ki halîfe görmüyor, peki Allâh da mı görmüyor? Bu hîleyi insanlardan gizlemek kolay, ama her şeyi görüp bilen Kâinâtın Hâlıkı Allah’tan gizlemek mümkün mü?..” dedi.
Rabbânî hakîkatlerle dolu temiz bir vicdan ve diri bir kalbe sâhip olan bu kızın, derûnî bir Allâh korkusu içinde annesine verdiği cevap, Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ı son derece duygulandırdı. Mü’minlerin Emîri, onu sıradan bir sütçü kadının kızı değil, gönlündeki takvâsı ile müstesnâ bir nasip bildi ve oğluna gelin olarak aldı. Beşinci halîfe olarak zikredilen meşhur Ömer bin Abdülazîz, işte bu temiz silsileden doğdu. (Bkz. İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-Safve, II, 203-204)
Bu misâl de gösteriyor ki ihsân hâli üzere yaşamak, ferdi aşarak bütün ümmete şâmil olan bir fazîlet ve bereket vesîlesidir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
YORUMLAR