
En'âm Suresi 43. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
En'âm Suresi 43. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 43. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
En'âm Suresi 43. Ayetinin Arapçası:
فَلَوْلَٓا اِذْ جَٓاءَهُمْ بَأْسُنَا تَضَرَّعُوا وَلٰكِنْ قَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
En'âm Suresi 43. Ayetinin Meali (Anlamı):
Hiç değilse, bu zorluk ve musîbetler başlarına geldiğinde boyun büküp yalvarmaları gerekmez miydi! Fakat tam aksine kalpleri iyice katılaştı; şeytan da onlara yapmakta oldukları günahları süsleyip püsledi.
En'âm Suresi 43. Ayetinin Tefsiri:
Bu
âyetler de Allah Resûlü (s.a.s.)’i teselli etmektedir. Zira peygamberleri
yalanlamak sadece Kureyş müşriklerinin değil, önceki toplumların da genel bir
özelliği idi. Allah onlara da peygamberler göndermişti. Fakat kavimleri onların
davetini kabul etmediler, reddettiler. Bu durum karşısında Cenab-ı Hak onları hidâyete
gelmelerini sağlamak için iki yolla imtihan etti: Darlık yolu, bolluk yolu. Bu
âyetlerde birinci yol beyân edilmektedir. Kulluğu kabullenmeleri, ilâhî
emirlere boyun eğmeleri, günahlardan vazgeçerek Yüce Mevlâ’ya gönülden yalvarıp
yakarmaları için onları öncelikle mallarına arız olan kıtlık ve yoksulluklara,
bedenlerine arız olan hastalık ve sıkıntılara maruz kıldı. Maksat, bu menfi
durumlardan ibret alıp intibaha gelerek Hak kapısını bulmaları idi. Fakat
beklenen olmadı. Bu musibetler ve belâlar karşısında kendilerine gelecek yerde
tam aksine inkâr ve isyan çukuruna dalarak kalpleri katılaştı. Şeytan da
yaptıkları günahları gözlerine güzel gösterdi, süsleyip cazibeli kıldı. Ondan
sonraki isyan ve azgınlıkları daha da şiddetli oldu. Çünkü artık onlar üzerinde
baskı ve şiddetin hiçbir terbiye edici özelliği kalmamıştı.
Gelen âyetlerde ise terbiye, ıslah ve imtihan için
tatbik edilen ikinci yol beyân edilir:
En'âm Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
En'âm Suresi 43. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR