Übey b. Halef'in Ölümü
Abdullah Sert Hocaefendi, Rasûlullah Efendimiz’in (s.a.v.) en azılı düşmanlarından Übey bin Halef’in akıbetini anlatıyor…
ÜBEY B. HALEF’İN ÖLÜMÜ
Mekke müşriklerinden Übey bin Halef, İslâm’ın en azılı düşmanlarındandı. Hicretten evvel Âlemlerin Efendisi’ne:
“–Bir at besliyorum; ona en iyi şeyleri yediriyorum. Bir gün ona binerek Sen’i öldüreceğim!” demişti.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de bir defâsında ona:
“–İnşâallâh ben seni öldüreceğim!” şeklinde mukâbele etmişti.
Uhud Harbi günü bu ahmak müşrik, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i arıyor ve şöyle diyordu:
“–Eğer bugün O kurtulursa, benim işim bitik demektir!”
Bu düşünceyle, Peygamber Efendimiz’e saldırmak için yakınına kadar geldi. Sahâbe-i kirâm da, henüz uzaktayken onun başını uçurmak istediler. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Bırakın gelsin!” buyurdu.
Übey bin Halef yaklaşınca, Fahr-i Kâinât Efendimiz, bir sahâbînin mızrağını aldı. Bu sefer Übey geri kaçmaya başladı. Ancak Peygamberler Sultânı:
“–Nereye kaçıyorsun ey yalancı?” diyerek mızrağı fırlattı. Mızrak, Übey’in boynunu hafifçe sıyırdı. Fakat o, bu kadarcıkla bile atından düştü; birkaç kere takla attı ve canhıraş bir şekilde koşarak kendi tarafına kaçtı. Bir yandan koşuyor, bir yandan da gözleri yuvalarından fırlamış bir hâlde bağırıyordu:
“–Yemin ederim ki, Muhammed beni öldürdü!..”
Yanına gelip yarasına bakan müşrikler:
“–Bu basit bir sıyrık!” dediler. Fakat o teskin olmadı ve:
“–Muhammed bana Mekke’de iken; «Ben seni kesinlikle öldüreceğim!» demişti. Yemin ederim ki, eğer O bana bir tükrük de atsa, ben yine ölürüm!..” dedi.
Ardından bağırmasına devâm etti. Sesi, sanki bir öküzün böğürmesi gibi çıkıyordu.
Ebû Süfyan:
“–Şu küçücük sıyrığa bu kadar bağırılır mı?” diye onu ayıpladığında Übey, ona da şöyle dedi:
“–Sen biliyor musun, bu sıyrığı kim yaptı? Bu, Muhammed’in açtığı bir yaradır. Lât ve Uzzâ’ya yemin ederim ki, bu yaradan duyduğum acıyı bütün Hicaz halkına dağıtsalar, onların hepsi de yok olur. Muhammed bana Mekke’de; «Ben seni kesinlikle öldüreceğim!» demişti. Ben tâ o zaman, O’nun eliyle öldürüleceğimi ve O’ndan kurtulamayacağımı anlamıştım.”
Azılı bir Peygamber düşmanı olan Übey, nihâyet Mekke’ye ulaşmalarına bir gün kala yolda öldü. (İbn-i İshâk, s. 89; İbn-i Sa’d, II, 46; Hâkim, II, 357)
YORUMLAR