Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Koronavirüse Karşı "Sigarayı Bırakın" Çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüsle etkin mücadele kapsamında sigarayı bırakma çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada vatandaşlara "Sigarayı Bırakın" çağrısı yaptı.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak ben milletimden bir şey daha istiyorum. Lütfen kapalı mekan, evleriniz, neresi olursa olsun, sigara içmeyi bu dönem içinde kesinlikle bırakın! Nargile içmeyi kesinlikle bu süre içinde bırakın!

Benim sigarayla da nargileyle de işim yok. Ben bunları sadece, milletimin sağlığı için istiyorum, milletime olan sevgim için istiyorum. Çünkü bunlar akciğerlerimizi tehdit eden en önemli zararlı ürünler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının ardından sosyal medyada #SigaraÖldürür etiketi açıldı.

KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının ilk ve en önemli konusunun yeni tip koronavirüs salgınındaki gelişmeler olduğunu belirtti.

Dünyanın her yerinde daha önce görülmedik düzeyde tırmanışa geçen salgının Türkiye'de etkili olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı'nda bu çerçevede yeni birtakım tedbirlerin hayata geçirileceğini kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.

Vaka sayısının 30 bine dayanmış olmasının herkesin çok daha dikkatli ve sabırlı davranması gerektiğini gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, tedbirlerin yol açtığı sıkıntıları gayet iyi bildiklerini, bu sıkıntıları asgariye indirmek için her türlü gayreti gösterdiklerini bildirdi.

Recep Tayyip Erdoğan, "Salgının olumsuz etkisini azaltmak için insan hareketliliğini en aza indirmeyi amaçlayan tedbirler dışında çare bulunmuyor" ifadesini kullandı.

"83 MİLYON HEP BİRLİKTE SEFERBERLİK"

Vatandaşlardan, öncelikle "TAMAM" diye ifade ettikleri "temizlik, maske, mesafe" kuralına en sıkı şekilde riayet etmelerini rica eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aynı şekilde belirlediğimiz salgın tedbirlerine de harfiyen uyulmasını bekliyoruz. Daha önemlisi tüm vatandaşlarımızın, salgın tehdit olmaktan çıkana kadar mecbur kalmadıkça kalabalığa karışmamalarını, evlerinde dahi dikkatli hareket etmelerini istiyoruz. Henüz kesin tedavisi bulunamayan bu salgına karşı en etkili tedbir, kendimizi korumaktır. Kendimiz sağlıklı olsak bile sevdiklerimizin ve diğer insanların sağlığı için üzerimize düşen fedakarlıkları yapmak mecburiyetindeyiz. Mevsim itibarıyla soğuk algınlığı ve gribin de artması sağlık sistemimizin üzerindeki yükü ağırlaştırmıştır. Sağlık çalışanlarımızın canla başla ortaya koydukları gayrete en büyük teşekkürümüz, onlara ilave bir yük getirmemek olacaktır. Hastanelerimizdeki doluluk oranlarını ne kadar aşağıda tutabilirsek, salgınla mücadelede kendimizi o derece güvende hissederiz. Bunun için salgın tehdidinin, en az fiziki güvenlik tehditleri kadar önem kazandığını özellikle söylüyorum. Unutmadan 83 milyon hep birlikte seferberlik ruhu ile hareket etmemiz gerekiyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "salgınla mücadele çalışmalarını ve sağlık çalışanlarının gayretlerini değersizleştirme niyetiyle yapılan spekülasyonlara karşı" da dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

"BİZİ KARGAŞA İKLİMİNE SÜRÜKLEMEK İSTEYENLERİN OYUNLARINA GELMEYECEĞİZ"

"Bozgunculuğu meslek haline getirmiş bir kesimin gerçeklerle yalanları harmanlayarak kamuoyunu zehirleme çabalarını boşa çıkarmak hepimizin görevidir." diyen Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Pek çok ülkenin sağlık sisteminin ve altyapısının yetersizliği sebebiyle maruz kaldığı toplumsal kargaşa iklimine bizi de sürüklemek isteyenlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan Türkiye, salgın karşısında verdiği mücadeleyi de Allah'ın izniyle mutlaka kazanacaktır. Bu dalganın üstesinden geldiğimizde, inşallah aşı sürecinin de başlamasıyla, kontrolü ve yönetilmesi daha kolay bir mücadele dönemine gireceğiz. Önümüzdeki bahar aylarından itibaren bu küresel sağlık krizini geride bırakmaya başlamış olmayı ümit ediyoruz. Aşı konusunda dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İnsanlar üzerinde kullanılma aşamasına gelen her aşı ile yakından ilgileniyor, gereken bağlantıları derhal kuruyoruz. İlk etapta 50 milyon dozluk bir anlaşma yapmış buluyoruz. En başından beri söylediğimiz gibi vatandaşlarımız herhangi bir ücret ödemeden aşıya erişebileceklerdir. İnşallah önümüzdeki aydan itibaren sağlık çalışanlarından başlayarak bu aşının uygulaması yapılacaktır."

Recep Tayyip Erdoğan, gönüllülerin kullanımı aşamasına gelen yerli aşıyla ilgili çalışmaları da gün gün izlediklerini, bu süreçte ihtiyaç olan vakti milletle tedbirlere sıkı sıkıya uyarak kazanmaları gerektiğini ifade etti.

KOVİD-19 TEDBİRLERİ

Sağlık krizini topyekun bir ekonomik ve sosyal krize dönüştürmemek için adımları dikkatli attıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hem halkımızın sağlığını en üst düzeyde korumayı hem de üretimi, ticareti, istihdamı, eğitimi, sosyal hayatı sürdürmeyi birlikte sağlayacak yöntemler bulmaya çalışıyoruz. Bu anlayışla toplantımızda ilave tedbirleri istişare ettik. Yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda hafta içi her gün saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır. Bu kısıtlama hafta sonları cuma akşamı 21.00'den pazartesi sabah saat 05.00'e kadar kesintisiz devam edecektir. Yani cumartesi pazar artık evlerimizdeyiz. Üretim, tedarik, lojistik, sağlık, tarım, orman gibi genelgede yer alacak sektörler bu kapsamın dışındadır. Market, bakkal, kasap, manav gibi işletmeler ile eve paket hizmeti veren yerler, belirlenecek saatler çerçevesinde hafta sonu kısıtlamasının dışındadır. Restoranlar paket servis haricinde hizmet veremeyecektir. Daha önceki genelgelerde belirtilen istisnalar hariç 65 yaş üstü ve 20 yaş altı toplu taşıma araçlarını kullanamayacak. Umumi Hıfzıssıhha Kurulları, illerdeki toplu taşıma hizmetlerinde salgının yayılmasına yol açan aksaklıkların tespiti ve giderilmesi amacıyla gereken tedbirleri alacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın kapsamındaki alınacak diğer tedbirleri de şöyle sıraladı:

"Anasınıfı ve benzeri eğitim kurumlarının faaliyetlerine ara verilecektir. Milletimizden salgının evlerde bulaşma oranının arttığını göz önünde bulundurarak, tehdit geçene kadar misafir kabulüne ara vermelerini özellikle rica ediyorum. Evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya geleceği etkinlikler yapılamayacaktır. Cenaze namazları yakınları dahil en fazla 30 kişi ile kılınacak, nikahlar da yine bu sayıyı geçemeyecektir. Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu, lunapark gibi yerler faaliyetlerine ara verecektir. Umumi Hıfzıssıhha Kurulları her alışveriş merkezi ve semt pazarı için aynı anda kabul edebilecekleri müşteri sayısını tek tek belirleyecektir. Ayrıca alışveriş merkezlerine girişte HES Kodu uygulamasına geçilecektir.

Kalabalık caddelere, meydanlara girebilecek kişi sayısı yine Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararıyla sınırlanabilecektir. Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının belirleyeceği zorunlu hizmetler dışındaki kamu kuruluşlarının mesai saatleri 10.00 ile 16.00 arası olarak uygulanabilecektir. 50 kişiden fazla çalışanı olan iş yerlerinde iş yeri hekiminin gözetiminde mevcut iş sağlığı ve güvenliği uzmanı veya belirlenen bir personel tarafından salgın tedbirlerinin uygulaması sıkı bir şekilde denetlenecektir. Bu hususlarla ilgili detaylar İçişleri Bakanlığının yayınlayacağı genelgede yer alacak ve salı akşamından itibaren uygulanmaya başlanacak."

Erdoğan, tedbirlerin salgının artışını önlediğine yönelik bilimsel tespitle alındığını belirterek, kararların hayırlara vesile olmasını diledi.

"TÜRKİYE TARİHİ BİR MÜCADELE YÜRÜTÜYOR"

Erdoğan, hükümetin, bir yandan salgının önünü kesmeye çalışırken bir yandan da ülkenin içinde ve dışında tarihi bir mücadele yürüttüğünü belirtti.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, milletten bir şey daha istediğini ifade eden Erdoğan, "Lütfen kapalı mekan, evleriniz, neresi olursa olsun, sigara içmeyi bu dönem içinde kesinlikle bırakın, nargile içmeyi kesinlikle bu süre içerisinde bırakın. Benim sigarayla da nargileyle de işim yok, ben bunları sadece milletimin sağlığı için istiyorum, milletime olan sevgim için istiyorum. Çünkü hepsi de bunların akciğerlerimizi tehdit eden en önemli, zararlı ürünler." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin, merkezinde yer aldığı geniş bir coğrafyada, insani, siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri olarak tarihi bir duruş sergilediğini, hem kendi sınırlarının güvenliğini sağlamak hem dost ve kardeş halklara destek olmak hem de tüm mazlumlara ve mağdurlara el uzatmak için imkanları seferber ettiklerini söyledi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

SİGARA DUMANINDAN KORONAVİRÜS BULAŞIR MI?

Sigara Dumanından Koronavirüs Bulaşır mı?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.