Biri Maune Vakası Nedir?

Biri Maune vakası veya faciası olarakda İslam tarihine geçen üzücü hadise nasıl gerçekleşti?

Hicretin 4. yılı başlarında Âmir b. Sa'saa kabilesinin reisi Ebû Berâ Âmir b. Mâlik Medine’ye gelerek Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i ziyaret etti ve ondan İslâmiyet hakkında bilgi aldı. Kendisi müslüman olmamakla birlikte Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'den kabilesine İslâm'ı anlatacak kimseler göndermesini istedi. Ancak Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in gönderilecek davetçilerin bir tehlikeyle karşılaşmasından endişe duyduğunu ifade etmesi üzerine Ebû Berâ onların güvenliği konusunda garanti verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Kur’ân-ı Kerîm'i iyi bilen ve ehl-i Suffe'den olan yetmiş kadar kurrâyı adı geçen kabileye İslâmiyet'i anlatmak ve Kur’ân-ı Kerîm’i öğretmekle görevlendirdi; başlarına ensardan Münzir b. Amr’ı başkan tayin ederek kabile ileri gelenlerine hitaben bir de mektup yazdı.

Biri Maune Vakası "Şehid Sahabiler"

Uhud Savaşı'ndan dört ay sonra (Temmuz 625) Medine’den yola çıkan heyet Bi’rimaûne adlı bir kuyunun yanında konakladı. Maûne, Necid tarafında Benî Süleym’in oturduğu topraklarda Medine'nin yaklaşık 100 km. doğusunda bulunuyordu. Heyet kuyunun yanındaki mağarada istirahata çekildi ve içlerinden Harâm b. Milhân, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in mektubunu Âmir b. Sa'saa kabilesinin o sırada vefat etmiş bulunan reisi Ebû Berâ’nın yerine, yeğeni Âmir b. Tufeyl’e götürmekle görevlendirdi. Baştan beri İslâm'a ve Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e kin besleyen Âmir b. Tufeyl elçiyi öldürttü ve Bi’rimaûne’de bulunan heyete saldırmak için harekete geçti. Ebû Berâ heyettekilerin hayatını garanti altına aldığını önceden ilân ettiği için, halk Âmir b. Tufeyl’in saldırı teklifini reddetti. Fakat civardaki kabilelerin desteğiyle üç kişi hariç bütün heyet mensupları katledildi.

Bu hadiseyi vahiy yoluyla öğrenen Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, hiçbir felâket karşısında duymadığı derecede elem duymuş ve otuz veya kırk gün süreyle sabah namazında (bir rivayete göre beş vakit) faciaya yol açanlara beddua etmiştir. Rahmet peygamberi olarak gönderilen Allah'ın resûlünün, kendisine ve ashabına yöneltilen birçok zulüm ve baskı karşısında beddua etmediği halde bu olay sebebiyle bedduada bulunması, savaş maksadıyla değil tamamen İnsanî ve ahlâkî amaçla gönderilen ve kendilerine can güvenliği verilen seçkin bir irşad heyetinin, genel ahlâk kurallarına ve Araplar arasında son derece önemli kabul edilen geleneklere aykırı olarak savunmasız bir şekilde öldürülmesinden şahsen ne kadar üzüntü duyduğunu göstermesi yanında, böyle bir insanlık suçunun asla onaylanmaması gerektiğini zihinlere kazımak bakımından da dikkat çekmektedir.

Kaynak: Diyanet İşleri Kutsal Topraklar Rehberi

İslam ve İhsan

BİRİ MAUNE OLAYI NEDİR, NASIL YAŞANMIŞTIR?

Biri Maune Olayı Nedir, Nasıl Yaşanmıştır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.