Batı Şeria'da Köyleri Basan Yahudi Yerleşimciler Filistinlilerin Mülklerine Zarar Verdi

Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da bazı köylere baskın düzenleyerek Filistinlilerin evlerine ateş açtı, mülklerine zarar verdi.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'a bağlı Burka Köyü Yerel Meclis Başkanı Cihad Salah, yaptığı açıklamada, onlarca Yahudi yerleşimcinin köye baskın düzenleyerek Filistinlilerin evlerine ateş açtığını, saçtan yapılma bir barakayı ateşe verdiğini, taşla bazı evlerin camlarını kırdığını söyledi.

Köyün batı girişindeki yerleşimci saldırısının bölge sakinlerince püskürtüldüğünü belirten Salah, İsrail askerlerinin ise bölgede toplanan Filistinlilere göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini aktardı.

Salah, bazı Filistinlilerin müdahale sırasında atılan gazdan etkilendiğini ifade etti.

Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre, Yahudi yerleşimciler Nablus'un kuzeyindeki Sebestiye beldesine de baskın düzenledi.

Yerleşimciler, beldenin girişine yakın bölgede bulunan bir oto tamirhanesi ile Filistinlilere ait araçlara zarar verdi.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), dün, Nablus kenti yakınlarındaki yasa dışı Homesh yerleşim birimi civarında, Yahudi yerleşimcilerin bulunduğu araca yoldan geçen başka bir araçtan ateş açıldığını olayda bir Yahudi yerleşimcinin öldüğünü, 2 kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Yahudi yerleşimciler, sabah saatlerde de Filistinli bir ailenin evine saldırmış, ev sahibini darbetmişti. Saldırı nedeniyle üç kaburga kemiği kırılan, yüzünde morluklar oluşan 65 yaşındaki ev sahibi Vail Mukbil hastaneye kaldırılmıştı.

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden yaklaşık 500 bin fazla Yahudi yerleşimci, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.

Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.

BM'den Batı Şeria'da şiddet olaylarının arttığı uyarısı 

Öte yandan Birleşmiş Milletler Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Tor Wennesland, Batı Şeria'da ölümle sonuçlanan şiddet olaylarının arttığı uyarısında bulundu.

Wennesland, yaptığı açıklamada, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'da artan şiddet olaylarının son derece endişe verici olduğunu ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet olaylarının arttığı uyarısı yapan ve son haftalardaki trajik olayların mevcut durumun kırılganlığını bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Wennesland, siyasi, dini ve toplum liderlerinin şiddete karşı çıkması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.