Armutlu Kek Tarifi

Armutlu kek nasıl yapılır?

Kolay armutlu kek tarifi:

Malzemeleri:

3 adet orta boy armut, 3 adet yumurta, 3/4 su bardağı toz şeker, 3/4 su bardağı ayçiçeği yağı, 1/2 su bardağı süt, 2,5 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu, 1 adet orta boy rendelenmiş limon kabuğu, 1/2 su bardağı fındık içi, 1 çay kaşığı tarçın.

Yapılışı:

Yumurtaları derin bir karıştırma kabına alın. Toz şeker ekledikten sonra şeker taneleri tamamen eriyene kadar mikser yardımıyla yüksek devirde çırpın.

Ayçiçek yağı ve süt ekleyip kısa bir süre daha çırpma işlemini sürdürün.

Elenmiş un, kabartma tozu ve toz tarçını ekleyin. Rendelenmiş limon kabuğunu katın. Düşük devirde bütün malzemeler toparlanana kadar kısa bir süre daha karıştırın.

Sap kısımlarını aldıktan sonra kabuklarını ince bir şekilde soyduğunuz armutların iki tanesini küçük küpler hâlinde, bir tanesini halka halka kesin. Fındık içlerini küçük parçalar hâlinde kırın.

Fındık içi ve küp şeklinde kesilmiş armut parçalarını hafifçe unladıktan sonra kek harcına katıp tahta bir kaşık yardımıyla sadece bir kez yavaşça karıştırın.

Kek kalıbının tabanını yağlı kağıtla kapladıktan sonra, halka şeklinde kesilmiş armut dilimlerini muntazam bir şekilde yerleştirin. Hazırladığınız kek harcını döküp üzerini bir kaşık yardımıyla düzeltin.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında kabarıp üzeri hafifçe kızarana kadar yaklaşık 35-40 dakika pişirin.

Fırından çıkan sıcak keki dinlendirdikten sonra servis tabağına ters çevirip çıkartın. Böylelikle üst kısmında kalan yağlı kâğıdı, dikkatli bir şekilde kaldırıp alın. Dilimlediğiniz keki servis yapabilirsiniz. Âfiyet-şifâ olsun.

Kaynak: Nejla Baş, Şebnem Dergisi, Sayı: 180

 

İslam ve İhsan

KOLAY TATLI TARİFLERİ

Kolay Tatlı Tarifleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.