SABIR   (2547 içerik bulundu)

Kibirli Fare İle Sabırlı Devenin İbretlik Hikâyesi

Hazret-i Mevlânâ’nın Mesnevî’de anlattığı kibirli fare ile sabırlı devenin ibretlik hikayesi...

Sabır mı Zor, Şükür mü?

Şükür nedir? Şükür hali insanı hangi tehlikelerden korur? Sabır ve şükür hali insana ne katar? İnsan için sabır mı, şükür mü? Hangisi daha zor? Bu soruya ibretl

Sabır Makamı

Sabrın kıymetini bilebilmek, ne kadar kıymetli olduğunu anlamak için, sabrın içinde derinlere dalmak gerekir. Çünkü; sabır deniz gibidir. Kimileri kıyısında gez

En Faziletli Sabır

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sabrın çeşitlerini ve fazîletlerini bildirdiği bir hadîs-i şerîfinde sabrı şöyle tarif etmiştir.

Varlıkta Şükür Darlıkta Sabır

Aslında her durumda şükür ve sabır esas olmakla beraber, varlıkta şükür darlıkta sabır daha gerekli ve daha değerlidir. Zira insanlar genellikle nimet ve refaha

Sabr-ı Cemil (sabırların En Güzeli)

Hiç düşündün mü? Hz. Yakup (a.s.) neden oğlu (Yusuf a.s.) ile imtihan edilmişti? Çünkü Yakup (a.s) oğulları içinde en çok Yusuf’u (a.s) sevmişti ve kişi daima e

Koyun Baba (ni’mel Ceyş) ve Sabire Sultan’ın Sırrı

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Koyun Baba (Ni’mel Ceyş) ve Sabire Sultan’ın ibret dolu hikayesini anlatıyor.

Zenginlikte İnfak, Fakirlikte Sabır

Hakîkî zenginliğin ölçüsü, mal çokluğu ve cüzdan kabarıklığı değil; kanaat ve gönülden infaktır. Paranın yeri gönül değil, cüzdandır!

Sabır Ayetleri

Allâh Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de bir beşerdi. Zaman zaman kendisine yapılan menfî davranışlar O’nu üzüyor, hidâyeti için var gücüyle uğraştığı insa

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Sabır Tarifi

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz sabrı nasıl tarif ediyor? Kulluk görevinde sabrın önemi ve sonunda mükafatı nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.