Arakan’a Kısa Mesajla Bağış Yapılabilecek

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Myanmar’ın Arakan eyaletindeki Müslümanlara yardım göndermek isteyen vatandaşların, ARAKAN yazıp 1866’ya kısa mesaj göndererek 10 lira bağışta bulunabileceğini bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, TRT Haber canlı yayınında katıldığı programda, Arakan’a yardım kampanyasına ilişkin açıklama yaptı.

BU AYIBI İLK İFADE EDEN TÜRKİYE

Arakan’daki insanlık ayıbına güçlü bir sesle karşı çıkan, bu ayıbı ilk ifade eden ülkenin Türkiye olduğunu belirten Akdağ, Cumhurbaşkanının dünyayı ayağa kaldırdığını, 30’un üzerinde devlet başkanı ile görüştüğünü hatırlattı.

Meseleyi dünyanın ve Birleşmiş Milletlerin (BM) sahiplenmesi için Türkiye’nin büyük bir çaba sarf ettiğini söyleyen Akdağ, “Bunun semeresini biraz aldık. BM Güvenlik Konseyi bunun kabul edilemeyeceğini oy birliği ile kabul etti. Bu pek rastlanan bir şey değil.” diye konuştu.

Türkiye’nin, Arakan’daki insanlara yardım etmek için her zaman hazır olduğuna işaret eden Akdağ, birkaç gün önce 20’ye yakın sivil toplum örgütü temsilcisiyle toplantı yaptığını, sivil toplum örgütlerinin tecrübelerini ve gönüllerini bu işe koymaya hazır olduklarını belirtti.

Arakan için AFAD, Türk Kızılayı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından ortak kampanyası başlatıldığını anımsatan Akdağ, vatandaşların hesap numaralarına ve yardım bilgilerine “www.arakanasahipcik.org” adlı web adresinden ulaşabileceklerini bildirdi.

ARAKAN yaz 1866’ya gönder

Akdağ, “Bugün öğleden sonra aktif olacak SMS numarası da hazırladık. ARAKAN yazıp 1866’ya mesaj gönderen vatandaşlarımız 10 lira bağışta bulunmuş olacaktır.” bilgisini paylaştı.

“KALICI DESTEK VERMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Myanmar'dan Bangladeş’e geçen Müslümanların barınma yerlerinin yeterli olmadığını, sağlık çalışanı ve doktor bulunmadığını, salgın hastalıklar için uygun bir ortam oluştuğunu vurgulayan Akdağ, “Diplomatik çabalarımızla Bangladeş’te çok ciddi ve kalıcı destek vermeyi istiyoruz. Bildiğimiz kadarıyla Bangladeş hükümeti de gelenlerin geri dönmesini istiyor. Onlar da fakir bir ülke. Eğer Bangladeş hükümeti bu meselede anlayış, iyi niyet gösterirse bu işin maddi yükünü çekmeye hazırız.” diye konuştu.

Vatandaşları Arakan’a yardım konusunda duyarlı olmaya davet eden Akdağ, ciddi miktarda yardım geleceğini düşündüğünü vurguladı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.