Almanya'da İki Farklı Camiye Çirkin Saldırı

Almanya’da hafta sonu iki farklı camiye saldırı düzenlendi. Bremen kentindeki Rahman Camisi'nde yaklaşık 50 Kur'an-ı Kerim tahrip edilirken, Kassel'deki Merkez Camisi'ne de taşlı saldırıda bulunuldu.

Almanya'nın Hessen eyaletinin Kassel kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Merkez Camisi'ne kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından saldırı gerçekleştirildi.

Kassel Merkez Cami Derneği Başkanı Seyfettin Eryörük, camilerinde cemaatin olmadığı saatlerde taşlı saldırı yapıldığı ve camların kırıldığını ifade etti.

Eryörük, saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek, olayın sorumlularının en kısa sürede yakalanmasını istedi.

Kassel Savcılığı da saldırı ile ilgili soruşturma başlattı.

Daha önceki yıllarda yine aynı camiye terör örgütü PKK sempatizanları tarafından saldırı yapılmış olayın fail ya da failleri yakalanamamıştı.

BREMEN'DEKİ CAMİDE KUR'AN-I KERİMLER YIRTILDI

Bremen'de yönetiminde daha çok Afgan ve Pakistanlıların bulunduğu Rahman Camisi'nde ise yaklaşık 50 Kur'an-ı Kerim'in yırtıldığı ve bazılarının da tuvalete atıldığı belirtildi.

Çirkin saldırı nedeniyle Bremen'de yaşayan Müslümanlar sosyal medya aracılığı ile üzüntüleri ve tepkilerini paylaştılar.

Hristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) Bremen Eyalet Milletvekili Dr. Oğuzhan Yazıcı, yaptığı açıklamada Bremen İslam Şurası’na bağlı Rahman Camisi'ndeki çirkin saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek,“Geçtiğimiz hafta Müslüman bir gencin bıçaklanması haberinin ardından şimdide Kur'an-ı Kerimlerin tahrip edildiği haberini alıyoruz. Bremenli Müslümanlar çok gergin ve tedirgin. Sinagoglar gibi camiler de devlet tarafından iyi korunma altına alınmalıdır.'' dedi.

Yazıcı, devletin bu olayları daha ciddiye alıp İslam düşmanlığına karşı kalıcı önlemler geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.