ümmet

Hz. Ebubekir (r.a.) Kimdir?

Hz. Ebûbekir (r.a.) kimdir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in en yakın dostu, Altın Silsile’nin ilk halkası, cennete ilk girecek kişi, ikinin ikincisi, ilk Halife; Hz. Ebubekir’in (r.a.) hayatı.

Ümmet İle İlgili Hadisler

Ümmet ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) ümmet ile ilgili neler buyuruyor? İşte ümmet bilinci, ümmet olmak ve ümmet sevgisi ile igili hadisler...

Suriyeli Minik Yusuf'a Ambulansta 'Hayat Dokunuşu' Takdir Topladı

Burdur'da, Suriye uyruklu 7 aylık hamile kadını hastaneye götürdükleri sırada dünyaya gelen ve kısa süre sonra kalbi duran bebeği, başarılı müdahaleyle yaşama döndüren sağlık ekibi, o günün heyecanını yaşıyor.

Sahih Hadislerin Sayısı Ne Kadardır?

Ne kadar sahih Hadis var? Kütüb-i Sitte nedir? Kütüp-i Sitte de kaç hadis var?

Allah Dostlarının Beş Özelliği

Ta­sav­vuf yo­lun­da zâ­hir ve bâ­tı­nı­nı ik­mâl et­miş ve kal­bî mer­ha­le­ler kat ede­rek dav­ra­nış mü­kem­mel­li­ği­ne ulaş­mış bu­lu­nan Hak dost­la­rı, “ve­re­se­tü’l-en­bi­yâ” tâ­bi­riy­le ifâ­de olu­nan bir şe­re­fe nâ­il ol­muş bah­ti­yar­lar­dır. 

Sev ve Takip Et!

Kamil bir imana sahip olabilmek ancak Hz. Peygamberi (s.a.v.) kendi nefsimizden daha fazla sevmemizle mümkündür. “Peygamber; müminler için kendi öz nefislerinden daha evladır” ayeti kerimesi ile kulların göz bebeği Hz. Peygambere (s.a.v.) mutlak bir öncelik tanınması, mümince yaşarken her davranışın bu şuuru içermesi gerektiği belirtiliyor. Onun ümmetinden olan, Onun tebliğine iman etmiş herkes kulluğu en yüksek ve kamil manada temsil eden Hz. Peygamberi (s.a.v.) kendisine örnek almalıdır.

Ümmetin Suskunluğu

İslâm ümmetinin selâmet ve huzuru, dışarıdan değil içeriden sağlanacaktır. “Ey iman edenler, siz kendi üzerinize yoğunlaşın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapıtan size zarar veremez” (Mâide Sûresi, 105) ilâhî fermanı, bize bu hakikati ilan eder.

İman Edenlere Sesleniş

Kur'an'ın hangi ayetine tutunulsa, bir şahsiyet inşası süreci başlar ve rahmet insanı - rahmet toplumu olma yoluna girilir. Onun için ayet-i kerime, kişilik değerlerimize konan bir tuğla gibi, bir doku gibi okunmalı, görülmeli ve inşa sürecini hareketlendirmeli.

Ümmet İçin Rabbani Çerçeve

Altınoluk Dergisi bu ayki kapağı Kur’ân-ı Kerim'den dokuz ayetle "Ümmet İçin Rabbani Çerçeve" başlığını taşıyor.

İslam'ın Güler Yüzünü Temsil Edecek Kıvam

Asr-ı Saâdet toplumu, incelik, nezâket ve zarâfet toplumuydu. Onlar, insanlar bir tarafa, hayvanlara ve bitkilere dahî nezâketle davranıyor, hiçbir şeyi incitmiyorlardı. Böylelikle  İslâm’ın güler yüzünü temsîl edecek kıvâma ulaşıyorlardı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.