Çocuklar Neden Mutsuz?

Anne ve babaların teknoloji bağımlılığı çocukların psikolojini altüst ediyor. “Çocuğum mutsuz” diyenlere uzmandan tavsiyeler...

Modern yaşamın getirdiği olanaklar ve çalışma hayatıyla birlikte ebeveynlik farklı yönlere doğru evriliyor. Uzm. Klinik Psikolog Emel Güler, teknolojinin hayatın her alanında var olmasıyla birlikte, babaların gün içerisinde çocuklarıyla elli saniye, annelerin ise en fazla beş dakika birebir zaman geçirmekte olduğunu, bu sürenin çocukları mutlu etmek için yeterli olmadığını belirtiyor. Yetişkinleri dahi esir alan teknolojinin çocukların psikolojisi üstünde de çok ciddi etkileri bulunuyor.

AYNI ORTAMI PAYLAŞIYOR OLMAK BERABER OLDUĞUNUZ ANLAMINA GELMEZ

Tüm yönüyle dengeli ve uyumlu bir çocuk yetiştirmek için sadece biyolojik ihtiyaçların karşılanması yerine psikolojik ve sosyal yönünün gelişimine yönelik etkileşimler oldukça önem kazanıyor. Çocukların psikolojik ve sosyal yönünün gelişimi de ailesine ve çevresine bağlı olarak değişiyor. Psikolojik ve sosyal yönünün kuvvetlenmesi de, çocukla kurulan ilişki ve ilişkinin niteliğine bağlı. Birlikte geçirilen zamana yapılan vurgu son dönemde sıkça karşımıza çıkıyor. Her ne kadar birlikte uzun zaman geçirildiği düşünülse de etkileşimin ve dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olduğu süre, düşünülenden çok daha kısa. Aynı ortamda bulunuyor olmak aynı ortamı paylaşıyor olmak birlikte vakit geçirildiği anlamına gelmez. Zamanın sadece süresi değil, niteliği de önemli.

ÇOCUKLARA VERİLMESİ GEREKEN MESAJ

Çocukla geçirilen süre zarfı boyunca, çocuklara verilen mesaj da oldukça önem taşıyor. Çocuklarla birlikte geçirilen süre içerisinde çocuklara, 'senin için buradayım', 'seni dinliyorum', 'seni anlıyorum', 'seni önemsiyorum' mesajlarının verilmesi gerekiyor. Ayrıca, ailelerin çocukla paylaştığı süre kısa olsa bile etkileşimin ve farkındalığın olması, çocukla olan birlikteliği anlamlı kılmak için önemli. Çok pahalı ve karmaşık oyuncaklar yerine birlikte zaman geçirmek çocukluk anılarında daha fazla yer alıyor.

BİR ÇOCUĞU MUTLU ETMENİN YOLLARI

Güler, son olarak ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

  • Çocuğumuzla duygu paylaşımında bulunun, mutluluğunuzu onunla paylaşın.
  • Çocuğunuzla konuşurken göz teması kurarak çocuğunuzu dinleyin.
  • Dikkatiniz farklı bir yerde olmadan tamamen çocuğun ne söylediğine odaklanın.
  • Çocuğun güçlü yönlerini takdir edin.
  • Yemeğe ailece birlikte oturun.
  • Başkalarının hislerine önem vermeyi öğretin.
  • Çocuğun duygularını ifade etmelerine imkân sağlayın.
  • Çocuğunuza sevginizi gösterin.
  • Başka çocuklarla arkadaşlık kurmalarına olanak sağlayın.
  • Ekrana bakma süresini azaltın.

İslam ve İhsan

İSLAM'DA ÇOCUK SEVGİSİ

İslam'da Çocuk Sevgisi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.