vefa   (4437 içerik bulundu)

Vefât Ânında İnsanın Îmânlı Gitmesi İçin Şeyh Yardımda Bulunabilir mi?

Tasavvufta “vefâtı ânında insana îmânlı gitmesi için şeyhinin yar-dımcı olacağı” söylenmektedir. Bu duruma göre Peygamberimiz (s.a.)’in amcası Ebû Tâlib’e vefât

İlhan Armutçuoğlu Hocaefendi Vefat Etti

Mutasavvıf, hafız, âlim, şair ve pek çok meziyetleri olan kıymetli manevi mimarlarımızdan İlhan Armutçuoğlu Hocaefendi vefat etti.

Osman Gazi, Vefatının 697'nci Yılında Anılıyor

Batı Anadolu'nun kuzeyinde küçük bir Türkmen beyliği olarak ortaya çıkıp üç kıtaya yayılan ve Türk-İslam dünyasında en uzun ömürlü devlet olan Osmanlı Devleti'n

Sâhibü’l-Vefâ Mûsâ Efendi Hazretleri’ni Anma Programı

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi’nin özel sohbet ve Abdullah Sert Hocaefendi'nin hatip duası yapacağı Sâhibü’l-Vefâ Mûsâ Efendi Hazretleri’ni anma programını istifa

Gerçek Bir Dost ve Vefa Örneği

Sovyet işgali sonrası Orta Asya ve Kafkaslar'da neler oldu? Sovyetlerin sebep olduğu yıkım nasıl inşa edildi? Çalışmalara nereden başlandı? Halktaki uyanış nası

Seyyid Abdulbaki el-Hüseyni Hazretleri Vefat etti

Nakşibendi büyüklerinden Adıyaman Menzil Tarikatı'nın Mürşidi Seyyid Abdulbaki el-Hüseyni Hazretleri 12 Temmuz 2023 Çarşamba Hakk'ın rahmetine kavuştu...

Vefat Eden Gencin Duası Kabul Oldu

Mâlik bin Dînâr'ın -kuddise sirruhû- naklettiği, samimi, ihlaslı, takva sahibi gencin ibretlik kıssası...

Peygamberimizin Vefatından Sonra Neler Yaşandı?

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in vefatından sonra neler yaşandı? Peygamberimizin (s.a.v.) vefatının müslümanlar üzerindeki etkileri neler olmuştur? İşte Peygambe

Peygamber Efendimiz’in Vefatı

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz kaç yaşında, ne zaman ve nerede vefat etti? Peygamberimizin (s.a.v.) vefatı Müslümanları nasıl etkiledi? Hz. Muhammed’in (s.a.v.) s

Vefat Eden Mürşide Rabıta Yapılır mı?

Silsile inkıtaa uğrayıp mürşid yetişmeyince yıllar önce ölmüş kişiye râbıta yapılır mı? Yapılırsa silsileyi devreden çıkarıp doğrudan Hz. Peygamber (s.a.)’e râb

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.