Yüzakı Dergisinin Şubat 2024 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 228. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Şubat 2024 sayısı “Namaz, Oruç, İnfak, Hac: İBÂDET VE RÛHÂNİYET” kapağıyla yayınlandı.

“Namaz, Oruç, İnfak, Hac: İBÂDET VE RÛHÂNİYET” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 228. sayısının sunuş yazısı şu şekilde takdim edildi.

NAMAZ, ORUÇ, İNFAK, HAC: İBÂDET VE RÛHÂNİYET

Kabuk ve öz... 

Kışr ve lübb... 

Şekil ve mâhiyet...

Lafız ve mânâ...

İç içeler... 

Birincisi olmadan ikincisi olmaz. Kabuk, muhtevânın koruyucusu. 

Fakat ikincisi yoksa, birincisinin de ehemmiyeti kalmaz. 

Kim, sadece saman olsun diye boş başaklar yetiştirmeye çalışır? Gaye de buğdayın kendisi, tanesi. Kuvvet ve besleyicilik de onda. Güzellik ve ağırlık da onda... 

Lâkin sineğin, sünenin, zararlı haşerâtın hedefi de o içtir, o özdür. Bazen kabuğa zarar bile vermeden içi tahrip eder. 

Bir nevi ibâdet kampı olan üç aylarda, Ramazân-ı şerîfe hafta ve gün sayarken ibâdetlerin özü ve içi olan rûhâniyete dikkat çekmek istedik. 

İbâdetlerimiz ne kıvamda?

Mîrâcın sene-i devriyesinde; mîrac hediyesi namazlarımız da, mîrâcın zemini Kudüs gibi işgal altında mı? 

Oruçlarımız, aç kalmaktan ibaret mi kalıyor yoksa bizi melekleştiren bir boyuta ulaştırıyor mu? 

İnfaklarımız her mânâsıyla doyurucu mu? Gerek muhtacı, gerek rûhumuzu?

Haclarımız ve umrelerimiz; inanç turizmi mi, asr-ı saâdete yolculuk mu?  

Hâsılı, mü’mini tarif eden âyette geçtiği üzere: 

Allah deyince kalplerimiz ürperiyor mu? 

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; o kalp ürperişi seviyesinde bir kulluk için, Allâh’a ve o ibâdetlere muhtaçlığımızı idrâk etmemiz gerektiğini hatırlatıyor:

Bu idrâke eren kişi;

“Bilir ki, Allâh’ın namaza ihtiyacı yok! Oruca da ihtiyacı yok! İnfâka da ihtiyacı yok! Hacca da ihtiyacı yok! Hiçbir ibâdete de ihtiyacı yok! O sadece es-Samed. Tüm ihtiyaçlar, ancak kullara ait. Ârifâne ibâdetlerde işin özü, daima bu şuurdan ibaret.”

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «İbâdetlerin Rûhâniyeti» başlıklı makale ile dosya mevzumuzun özünü hulâsa etti.

«Mîracdan Kalan Hâtıralar» başlıklı makale ise, sahne sahne o şanlı ve ibretli yolculuğu tefekkür ettirmekte.

Yazarlarımız; ibâdetten inanca tasallut eden hücumlar karşısında, firâsetli duruşa dair tavsiyelerini zikrettiler. Ehl-i sünnet îtikādımıza yapılan içeriden saldırılara karşı îkaz ettiler. 

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Hocamız, hayat-kulluk-fıkıh ve ilim üzerine bir tefekkür yolculuğuna çıkarıyor bizi. 

Ahmed Zerrûk Hazretleri; tasavvufu fıkıh titizliğinde kaideleştirirken, ibâdetlerin özünü ve İslâm’ın rûhunu koruma hususunda bizleri ehl-i beytin rehberliğine çağırıyor. 

Sırât-ı müstakîm, üç ayların derinden idrâki ve ihyâsı, rûhâniyet ve mâneviyâtın lisânın kifâyet ettiği ölçüde mısralara döküldüğü şiirler...

Gazze’de maalesef kan kurumuyor. Cinayetler durmuyor. Bize yardım feryâdına ve boykot çağrısına devam etmek kalıyor. Bilhassa üç aylarda rûhâniyetli ibâdetlerle rakîkleşen kalplerimizle... 

Kültür-sanat, tarih ve eğitim üzerine de öze îtinâ, kaideye riâyet bakımından yüz akı bir hassâsiyetle işlenmiş yazılar sizleri bekliyor. 

Yüzakıyla...

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.