Yüzakı Dergisinin Nisan 2023 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 218. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Nisan 2023 sayısı “Bayram Bir Şahâdet-Nâmedir” kapağıyla yayınlandı.

“Bayram Bir Şahâdet-Nâmedir” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 218. sayısının sunuş yazısı şöyle...

BAYRAM BİR ŞAHÂDET-NÂMEDİR

Bayram; sevinmek, yeni ve güzel elbiseler giyinip kuşanmak (yevm-i ziynet), ziyaretler, buluşmalar yapmak, bol bol ikramlarda bulunmak ve yemek gibi daima ferah ve sevinç günleri... Sebep? Sadece takvim mi? Kadîm kültürlerde öyleydi, bahar ve güzün bereketi kutlanıyordu. İslâmî anlayış iki hakikate bağladı bayramları:

  • Ramazân-ı şerîfi tamamlama ve
  • Kurban fedâkârlığı / haccı hatırlayış...

Sevinmeye bahane arayan bizler, bu hakikatli bayramları da takvimle gelen bedava sevinç günlerine çevirdik. Bu sebeple, rahat barındırmadığı tescilli olan dünyada, bedava bir bayram olmadığını hep hatırlattılar. Behlül Dânâ;

“Bayram, güzel ve yeni elbiseler giyenler için değil, ilâhî azaptan emîn olup ebedî hüsrandan kurtuluşa erenler içindir.” dedi.

Hazret-i Ali, bilhassa Ramazan Bayramı için şöyle demiş:

“Bileydim kimin Ramazân’ı makbul oldu, onun bayramını tebrik edeydim, kiminki de reddedildi bilseydim, ona da tâziyeye gideydim!”

Çünkü;

Ramazan Bayramı, bir şahâdet-nâme alma günü. Diploma, karne...

Yani işin içinde otomatik / bedava / kendiliğinden bir bayram yok. Necip Fazıl ise, onca çile ve ızdırâbın içinde bedava bayram diye sevinenleri; «Deliye her gün bayram!» sözüyle iğneliyor ve deliyle kastettiği gafili uyandıracak bir bayram hamlesine insanları çağırıyor:

“Gafili uyandıracak, muzdaribi sevindirecek gerçek bayram hangi rûhî hamleye muhtaçtır?”

Karnemizi alacağız.

  • Bunca ızdırap varken, merhametimizin ve vicdanımızın karnesini alacağız.
  • Ölüm ötesi ve kıyâmet bu kadar kendini göstermişken, âhirete hazırlığımızın karnesini alacağız.

Üç gün sonra sökülen şenlik süsleri gibi olmayacak, ebedî bir bayram, ebedî bir sevinç olacak yüz akı bir şahâdet-nâme alabilirsek...

Gayret edip nâil olana ne mutlu!..

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, şahâdet-nâmenin şartı olan ve asla iptal edilemeyen imtihanı ve ondan muvaffakiyetle geçebilmenin gereklerini dile getirdi.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «Ömürlük Mükâfatlar» başlıklı ana yazıda, Ramazân-ı şerîfin, Kadir Gecesi’nin ibâdet ve cömertlikle ihyâsına davet etti.

«Kıssalardan Hisseler» bölümünde; «Depremlerin Hâtıraları»nı, ibretlerini, tefekkür ettirici hisselerini kaleme aldı. 

Yazarlarımız; deprem muhasebesine, geri kalanları tesellî vazifemize, bayramın ferdî değil içtimâî değerlendirilmesi zarûretine temas ettiler.

Kıssalar, nükteler, hâtıralar, tespitler, berceste mısralar...

Yüzakı Mecmûamız, -Rabbimiz’e hamd olsun- 19’uncu yılına ulaştı. Bu yıl da abonelerimize güzîde bir hediyemiz var:

Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi’nin kaleminden;

«Asr-ı Saâdetten Akseden Fazîletler»

  • Âyet •Hadis •Kıssa •Hisse •Şiir akışı içerisinde, her bakımdan mürettep, her yönüyle okunaklı, her açıdan dopdolu, mûtenâ bir eser...

Okuyarak, yaşayarak, yaşatarak, paylaşarak ebedî bayram şahâdet-nâmesine yüz akı ile nâil olanlara ne mutlu!..

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

BAYRAM NEDİR?

Bayram Nedir?

OSMANLI'DA BAYRAM ADETLERİ

Osmanlı'da Bayram Adetleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.