Yüzakı Dergisinin Ekim 2022 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 212. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Ekim 2022 sayısı ““O’nun İzinde Olabilmek” kapağıyla yayınlandı.

“O’nun İzinde Olabilmek!” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 212. sayısı şu şekilde takdim edildi.

PEYGAMBERİMİZİN İZİNDE

Her medeniyet kendi insan tipini inşâ eder. Gerçek fazîletler medeniyeti: O’nun İzinde Olabilmek!

Her zaman mühimdir de karışık, zorlu ve hengâmeli zamanlarda kimin yanında, kimin izinde, hangi bayrağın altında olduğunuz çok daha ehemmiyetli hâle gelir. Dünyanın şimdiki siyâsî hâli gibi. Hangi ittifak kazandırır yahut az kaybettirir?

Hâlbuki bir sancak var ki altında toplananlara asla zarar ettirmez, her zaman himaye eder. Kuddûsî’nin dediği gibi:

Zelîl olmaz O’na her kim ki eyler ittibâ!

15’inci asır şairi Ahmed-i Dâî de şöyle diyor na‘tında:

O’nun şer‘i cihânın muktedâsı,

Dikildi Arş üstünde livâsı.

Müslümanların cihanı, O’nun şer‘-i şerîfine  iktidâ ederken, yani O’nun izinden yürürken; zaferden zafere koşuyorduk. İçtimâî hayatımız, inşâ ettiğimiz medeniyet ve ortaya koyduğu insan tipi, düşmana dahî parmak ısırtıyordu.

Tabiî ki O’nun izinde olacak, O’na iktidâ edecektik. O ki; peygamberlerin muktedâsı (izinden gittiği zât), Müttakîlerin İmâmı’dır. Âhirette ise, O’nun Livâü’l-Hamd’i / Hamd Sancağı altında olabilmek yegâne kurtuluş vesilesidir.

Lâkin bu hakikat, gözlüğünü kafasının üstüne kaldırmış da yana yakıla onu arayan bir adamın hâli gibi, garip bir şekilde meçhulümüz oldu. Beş vakit ezanlarda semâmızı çınlatan ezân-ı Muhammedî de uyandırmıyor bizi. «Mevlid Kandili ve Rebîulevvel uyanmaya medâr ola!» diyerek dosyamızda Peygamberimiz’in İzinde Olabilmek mevzuunu işliyoruz.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerifler ve Kemal Edip KÜRKÇÜOĞLU, Yaman Dede ve Yûnus Emre’den şiirlerle beraber Peygamber Efendimiz’in izinde olmanın hakikatini beyan etti.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile «Peygamber Efendimiz’i Tanımak ve Nesillere Tanıtmak Hakkında» bir mülâkat gerçekleştirdik. Rebîulevvel ve Velâdet mevsimini nasıl ihyâ edebileceğimiz üzerine mühim tavsiyeler ve misallerle mücehhez bu mülâkat, aktüel meseleler etrafında birkaç sayı daha inşâallah devam edecek.

«Ebedî Fecre» köşesinde ise, zamâne câhiliyyesine karşı Peygamber Efendimiz’in fazîletlerini evlâtlarımıza, nesillerimize nasıl aktarabileceğimiz, nasıl kazandırabileceğimiz üzerine mühim bilgi ve usûl teklifleri yer almakta.

Dosyamız, Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’e iktidâ ve ittibâ üzerine mühim hatırlatmalarla dolu. Na‘tlardaki tevhid îtinâsına dikkat çekilirken, Mübârek Mevlid’in ruhlarımızdaki hissiyâtına tercüman olan satırlar ve mısralar dile geldi. Doç. Dr. Mustafa CANLI, hadislerle bu hakikatin çerçevesini çizdi. Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM, Peygamberimiz’in namazlarını ve namaz hassâsiyetini kaleme aldı.

TOKİ’den ev almanın fıkhı, Arınâme, arı zehrinin tedavide kullanılması gibi alâkanızı çekeceğini düşündüğümüz çalışmalar da dosyamızda.

Şairlerimiz ise na‘t-ı şerifler vadisinde petek petek yeni ballar hazırlamak için sünnet-i seniyye çiçeklerinde dolaştılar.

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

SIDK NE DEMEK? PEYGAMBERİMİZİN SIDK VE İSTİKÂMETİ

Sıdk Ne Demek? Peygamberimizin Sıdk ve İstikâmeti

SIDK / SADAKAT İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

Sıdk / Sadakat İle İlgili Örnekler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.