Yoğurt Suyunun Faydaları Nelerdir?

Sağlıklı hayatın anahtarı olarak kabul edilen yoğurdun suyu da insan sağlığı için inanılmaz yararlar sağlıyor. İşte yoğurt suyu içmenin faydaları.

Kalsiyum deposu ve sağlıklı hayatın sırrı olan yoğurt kemik sağlığından, kansere, diyabetten cilt sağlığına kadar pek çok konuda şifa saçıyor. Uzmanlar, bu sağlıklı besinin suyunun da ilaç gibi etki gösterdiğini belirtti.

YOĞURT SUYUNUN FAYDALARI

İşte yoğurt suyunun sağlığa yararları...

Kilo verdirir

Yoğurt suyu içeriğinde kalsiyum, protein ve B vitamini ihtiva eder. Bu sayede de kişide tokluk hissi sağlar ve yağ yakımını hızlandırdığı için de metabolizmayı çalıştırır.

Kabızlığa iyi gelir

Yoğurt suyu ise yararlı bakteriler içerir. Bu sayede bağırsak florası dengelenir ve kabızlık önlenir.

Tirioidi düzenler

Yoğurt suyu kilo vermeyi kolaylaştırdığı için troid belirtilerini hafifletir, yorgunluğu alır ve sinirliliği önler. Özellikle de maden suyu ile yapılmış yoğurt troidi düzenler, tokluk hissi sağlar.

Kan şekerini dengede tutar

Şeker hastası olanlar ve insülin direnci bulunan kişiler yoğurt suyu tüketebilir. Bu sayede kan şekerinin dengede kalmasına yardımcı olur.

Kas sağlığına iyi gelir

Spor yapanların mutlaka yoğurt suyu tüketmesi gerekir. Yoğurt suyunun ihtiva ettiği yararlı besin ögeleri kasların beslenmesini sağlayacaktır.

Cilt lekeleri hafifletir

Cilt lekelerini temizlemek için yoğurt suyu oldukça yararlıdır. Cilde yapılan düzenli yoğurt suyu maskesi ile cilt lekelerinin hafifletilmesi mümkündür.

Böbrek taşlarına karşı etkindir

Yoğurt, sıvı içeriği sayesinde böbrekleri temizler. Bu sayede de taş ya da kum sorunu varsa her gün yoğurt suyu içmek oldukça yararlı olacaktır.

İslam ve İhsan

RAMAZAN'DA YOĞURT YEMENİN FAYDALARI

Ramazan'da Yoğurt Yemenin Faydaları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.