Yangın Riski Bulunan Ormanlık Alanlara Girişler Yasaklandı

İçişleri Bakanlığı, orman yangını için riskli bölgelerdeki ormanların çevresinde ateş yakılmasının ve orman alanlarına girişlerin 31 Ağustos 2022 tarihine kadar yasaklanacağını bildirdi.

İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlıkça valiliklere "Orman Yangınlarına Karşı Alınacak Tedbirler" konulu genelge gönderildi.

Genelgede, sıcaklık artışıyla birlikte orman alanları ve çevresinde artan insan hareketliliğinin önümüzdeki günlerde çeşitli bölgelerde orman yangını riskini artırabileceğine işaret edilerek, dikkatli olunması istendi.

"Orman alanlarına girişler 31 Ağustos 2022 tarihine kadar yasaklanacak"

Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan değerlendirmeler neticesinde, son dönemde meydana gelen yangınların nedenleri göz önüne alındığında yangınların çıkış nedenleri arasında yer alan anız yakma, bağ-bahçe temizliği, çöplerin ateşe verilmesi, tarla çalışmaları, enerji nakil hattı arızaları, piknik ve çoban ateşi, yıldırım, kasıt, ihmal veya dikkatsizlik sonucu gelişen orman yangınlarına karşı alınması gereken tedbirlere yer verilen genelgede, şunlar kaydedildi:

"Orman yangını için riskli bölgelerdeki ormanların çevresinde ateş yakılması ve orman alanlarına girişler 31 Ağustos 2022 tarihine kadar yasaklanacak. Kamping işletmeleri haricinde ormanlık alanlarda kamp yapılmasına ve çadır kurulmasına izin verilmeyecek. Ormanlık alanlara yakın olan yerlerde düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek dilek balonu gibi yanıcı madde kullanımına müsaade edilmeyecek.

Muhtemel orman yangınında etkilenebilecek özel tedbir alınması gereken yerleşim yerleri, kritik yapı, fabrika, depo ve benzeri etkilenebilecek alanlar belirlenerek, bu alanların yetkilisine kendi tedbirlerini almaları hususunda gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılacak. Toplumsal ve bireysel tedbirler konusunda da halkın bilgilendirilmesi sağlanacak. Orman görevlileri ile birlikte jandarma ve polis devriyeleri sürekli hale getirilecek, devriye zamanları sıklaştırılacak. Orman alanlarında drone, KGYS gibi vasıtalarla yapılan izleme ve gözlem faaliyetleri arttırılacak."

"Hava unsurlarının su alma yerleri periyodik kontrol edilecek"

Çöp döküm ve depolama alanları, demiryolu kenarları ve piknik alanları gibi özel yangın tehlikesi oluşturan alanların etrafında yangın emniyet yoluyla şerit açılacağının belirtildiği genelgede, turistik alanlar, meskun mahaller, her türlü tesis, ziraat arazileri gibi yerlerden ormana sıçrayabilecek her türlü yangın tehlikesine karşı sahiplerince bu sahalarla orman arasına yangın emniyet yolları açılacağı bildirildi.

Genelgede, orman yangınlarına özellikle havadan yapılacak müdahalelerde helikopter gibi hava unsurlarının su alma yerlerinin su doluluk seviyesinin periyodik olarak kontrol edileceği, varsa ihtiyaç duyulan alanlarda yeni su alma noktaları yapılacağı kaydedildi.

Yangın söndürmede kullanılabilecek (il özel idaresi, belediye, karayolları, devlet su işleri, orman idaresi, askeri birlikler, kolluk birimleri ve benzeri kurumların mahiyetinde bulunan) araç gereç ve ekipmandan azami ölçüde faydalanılacağı, araç/ekipman ihtiyacının gözden geçirilerek tamamlanacağı ifade edilen genelgede, şunlar kaydedildi:

"Orman yangınlarına müdahale faaliyetlerinde sorumlu ilgili kuruluşlar tehlike ve risklere karşı bilgilendirilecek. Orman yangınında hizmetine ihtiyaç duyulacak birimlerin en hızlı müdahale edecek şekilde personel, araç, ekipman ve benzeri tüm hazırlıklılarını ivedi olarak tamamlamaları sağlanacak. Orman yangınına duyarlı alanlarda mahallin gerektirdiği her türlü diğer tedbirler ivedilikle alınacak.

Önleyici tedbirlerin uygulanması aşaması ve yangınlara müdahale aşamasında AFAD Başkanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ile istişare halinde faaliyetler gerçekleştirilecek. Yangın mahallinde yangına müdahale eden ekipler, Orman Genel Müdürlüğünce görevlendirilen yangın amirinin yönetiminde hareket edecek. Müdahalede görev alan kurum kuruluşlar, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin koordinasyonu, Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında hazırlanan Ulusal Orman Yangınları Müdahale Planı kapsamında gerçekleştirilecek."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.