Üniversite Yaz Kampı

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Hüner Derneği yaz döneminde üniversite öğrencilerine özel yaz kampları düzenliyor.

1-27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da tüm üniversite öğrencilerinin katılabileceği üniversite yaz kampı ve yalnız ilahiyat ve İslami ilimler okuyan öğrencilerinin katılabileceği ilahiyat yaz kampı programları yapılacak. Ayrıca 29 Temmuz ile 3 Ağustos 2019 tarihleri arasında Kocaeli Aytepe Diriliş Kamp Merkezi’nde yaz kampı yapılacak. Bu kampa da tüm üniversite öğrencileri katılabilir.

YAZ KAMPLARINDA NELER VAR?

İlahiyat yaz kampında Kur’an-ı Kerim, Arapça, fıkıh, hadis, akaid dersleri; üniversite yaz kampında Kur’an-ı Kerim, hadis, siyer ve ilmihal dersleri yapılacak. Programda sohbetler ve seminerlerle gençler hem örnek şahsiyetlerle bir araya gelecek hem de ilahiyat alanında nitelikli çalışmalar gerçekleştiren eğitimciler ve araştırmacılarla hasbihal etme fırsatı bulacak.

Ayrıca dersler dışında karakter gelişim seminerleri, öncü şahsiyetlerin hayatları, sosyal faaliyetler, tematik şehir gezileri, aktif okuma programları düzenlenecek ve hediye kitaplar verilecek.

YAZ KAMPLARINA NASIL KATILABİLİRSİNİZ?

İlahiyat yaz kampı için 350 TL, üniversite yaz kampı için 300 TL katılım ücreti alınacak. Diriliş yaz kampı ise ücretsiz olacak. Barınma ve yemek ihtiyacı Hüdayi Vakfı desteğiyle Hüner Derneği tarafından karşılanacak.

SON BAŞVURU TARİHİ

  • 25 Haziran 2019
  • Salı günü

Not: Program erkek öğrencilere yöneliktir.

İLETİŞİM VE BAŞVURU

  • Telefon: 0545 225 34 34
  • E-Posta: hunerdernegi@gmail.com

İLAHİYAT YAZ KAMPI’na başvurmak için tıklayınız

ÜNİVERSİTE YAZ KAMPI’na başvurmak için tıklayınız

DİRİLİŞ YAZ KAMPI’na başvurmak için tıklayınız

GEÇEN YILLARDAKİ ETKİNLİKLERDEN KARELER

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.