Ulan Batur'daki Müslümanlar Yardım Bekliyor

Günümüzde Müslümanların yaşadığı her yerde türlü imkânsızlıklar ve zorluklar bulunuyor. O yerlerden birisi de Ulan Batur. Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur'da Müslümanların yaşadığı sıkıntılar, insanı 'dertlendirecek' ölçüde. “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda imân etmiş olmaz” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71–72) diyen bir peygamberin ümmeti olarak, kendimiz için istediğimizi Ulan Batur'daki Müslüman kardeşlerimiz içinde istemeli, isteğimizi yapabilmek için gayretle çalışmalıyız.

Haber: Furkan Hasdemir

Şefkat Yolu Derneği’nin Orta Asya, Uzak Doğu ve Afrika’ya yönelik hizmetlerinde koordinatörlük görevini üstlenen Hikmet Atan ve aynı derneğin Moğolistan sorumlusu Münevver Balakan ile Moğolistan- Ulan Batur'daki Müslümanların yaşadığı sorunları konuştuk.

İMKÂNSIZLIK HİZMETE MÂNİ OLUYOR

Ulan Batur'daki Müslümanların yaşadığı sorunlardan bahsedebilir misiniz? 

IMG_0282

Şefkat Yolu Derneği, Orta Asya, Uzak Doğu ve Afrika hizmetleri koordinatörü Yar.Doç. Hikmet Atan

Geçtiğimiz günlerde Ulan Batur’dan gelip Hüdayi Vakfı’nı ziyaret eden bir kısım müftü ve din alimleri, Müslümanların orada yaşadığı sıkıntıları anlattı. Yaptığımız sohbette, Ulan Batur’da müstakil bir câmi ihtiyacının olduğunu, yapılmakta olan bir câmi olduğunu lâkin bitecek gibi gözükmediğini söylediler. Bu câmi yapımı için Körfez ülkelerinden yardım almışlar ancak iş yarım bırakılmış. Ayrıca hâlihazırda ibadethâne olarak kullanabildikleri câminin Ulan Batur’a 15km uzaklıkta bulunduğunu belirterek, bu uzaklığın onların hizmet etmelerine de mâni teşkil ettiğini ifade ettiler. Bu sebeplerden ötürü Ulan Batur merkezinde bir yer alınıp câmi yapılsa, buradaki Müslümanların bunu sevinçle karşılayacağını söylediler.

Mâlesef Ulan Batur’un tek sıkıntısı câmi değil. Câmiyle beraber bir yurt ihtiyacının da olduğunu dile getirdiler. İmkânsızlıktan ötürü, yurtlarda kız ve erkekler aynı yerlerde kalmaktaymış. Bunun da ciddi sıkıntılara sebep olduğunu ifade ettiler. Bununla birlikte kitap sıkıntısı çektiklerini, özellikle çeviri kitaplara ziyadesiyle ihtiyaç olduğunu belirttiler. Moğolistan’ın 3 milyon nüfusunun 180 bini Müslüman.  Oradaki Müslümanlara yardım eli uzatmak hepimizin borcudur.

YURT, CÂMÎ VE KİTAP İHTİYACININ BOYUTU NE?

Şefkat Yolu Derneği Moğolistan Temsilcisi Münevver Balakan, o bölgedeki Müslümanların yaşadığı sıkıntıları anlattı:

Ulan Batur'da yapımına başlanan câmî, kaba inşaatı bitmiş bir şekilde öylece duruyor. Ulan Batur'un merkez bölgesine acil bir câmî lazım. Merkezde Diyanet'in kiralık olarak kullandığı küçük bir mescid var. Bir apartmanın en alt katını kiralamışlar. Ayrıca Ulan Batur'a  400 km mesafedeki Erdenet şehrinde de acilen bir câmî ve yurt yapımına ihtiyaç var. Erdenet, Moğolistan'ın neredeyse ikinci büyük şehri ve Müslüman sayısı oldukça fazla.

23869

Moğolistan Taylaran CâmÎ

Bununla birlikte Ulan Batur'un merkezinde bir erkek öğrenci yurduna da ihtiyaç var. Çünkü üniversitelerin çoğu burada olduğu için talebelerin ekseriyeti burada kalıyor. Ulan Batur'un Câmî ve yurt ihtiyaçlarının yanısıra kitap ihtiyacı da var.  Özellikle İslâm'ın diğer dinlerden farkını anlatan eserlere ihtiyaç var. Biz şimdiye kadar Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin "İman İslâm İbadet" ve "Örnek Şahsiyet" kitaplarını Moğolca ve Kazakça bastık. Yine "Temel Dini Bilgiler" kitabının Moğolca ve Kazakçasını ve "Dini mi Öğreniyorum  1-2" kitabının Kazakçasını bastık. Ve çok sayıda Kazakça elifba bastık. Şimdi de Murat Kaya'nın "Son Semâvî Din İslâm" kitabının Moğolcasını basıyoruz. Kitap ihtiyacının yanısıra özellikle Bayan Ulgen şehrindeki merkez camiyi yıkıp güzel bir câmî yapma ihtiyacı da var. Çünkü câmî ihtiyaçlara cevap vermiyor ve dökülüyor. 

ULAN BATUR HAKKINDA

Ulanbator-Panorama

Ulan Batur Moğolistan'ın başkenti ve en büyük şehridir. Moğolistan 2.7 milyon nufüslu bir ülke. Bu nufüsun 1.2 milyonu başkent Ulan Batur'da yaşıyor. Moğolistan'ın ikinci büyük şehri Erdenet'in nüfusu ise sadece 73 bin. Sadece nüfusa bakıldığında bile Moğolistan için Ulan Batur'un önemi ortaya çıkıyor. Moğolistan’ın 3 milyon nüfusunun 180 bini Müslüman. Müslümanların ise yaklaşık 150 bini Kazak. Müslümanlar genellikle Bayan Ülgen ve Ulan Batur'da yaşamaktalar.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.