Tefekkür Ettiren Güzellikleriyle Aras Kuş Cenneti'nde Kuş Sayısı 160 Bini Geçti

Dünyanın farklı kıtalarından gönüllü akademisyenleri de ağırlayan Iğdır'daki Aras Kuş Araştırma Merkezi'nde, 16 yılda 160 binin üstünde kuş halkalandı. Birbirinden farklı türler ve ayrı ayrı renklere bezenmiş kuşlar güzellikleriyle tefekküre şayan...

Tuzluca ilçesine bağlı Yukarı Çıyrıklı köyünde Iğdır Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Şube Müdürlüğü ile KuzeyDoğa Derneğince yürütülen halkalama çalışmaları aralıksız devam ediyor.

Aras Kuş Cenneti'ndeki halkalama istasyonunda çalışan gönüllüler, 16 yıldır bölgedeki kuşlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen verileri dünya kuş biliminin hizmetine sunuyor.

İstasyonda bugüne kadar yapılan çalışmalarda halkalanan kuş sayısı 160 bini geçti. Ayrıca bölgeyi ziyaret edip farklı kıtalara göç eden önemli türlerden olan 100'ün üzerinde kuş, uydu vericisiyle takibe alındı.

Dünyanın farklı ülkelerinden gönüllülerin de katılımıyla gerçekleştirilen çalışmalarda bugüne kadar 313 kuş tespit edildi.

KuzeyDoğa Derneği Başkanı, Utah ve Koç üniversiteleri öğretim üyesi Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, Aras Kuş Cenneti'nin kuşlar için birçok olanağı sunduğunu söyledi.

Burada yapılan çalışmalar sonucu birçok kuş türünün Türkiye listesine ilk kez girdiğini vurgulayan Şekercioğlu, "Aras Kuş Cenneti kesinlikle korunması gereken çok önemli bir bilimsel araştırma ve doğal yaşam alanıdır." dedi.

Çalışmaların, her sezon gönüllüler ve derneklerinin uzmanlarınca sürdürüldüğünü ifade eden Şekercioğlu, "Şimdiye kadar 160 binden fazla kuş halkalandı, 16 türden 100'den fazla kuşa uydu vericisi takıldı. Türkiye'de en çok kuş türüne ilk kez uydu vericisi takılan yer Aras Kuş Cenneti'dir. Burada uydu vericisi taktığımız kuş türlerinin 14'üne Türkiye'de ilk kez burada verici takıldı ve takibe başlandı. Çoğu da ülkemizin dışında başka bir yerde takip edilmiyor." diye konuştu.

"İstasyonda her saat başı ağlar kontrol ediliyor"

Aras Kuş Cenneti'nin küresel ve dünya kuş bilimi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Şekercioğlu, şunları söyledi:

"Sürekli başka ülkelerden kuş bilimciler ve gönüllüler zorlu koşullarda, aylarca gönüllü olarak geliyorlar. Şimdi gönüllü olarak Belarus'tan gelen halkacımız 36. ülke vatandaşı oldu. Buraya gelen gönüllü, istasyonda her saat başı ağları kontrol ediyor, halkalama çalışmalarından veri topluyor. Bu zorlu şartlarda arazide ekolojik ve ornitolojik bilim yapmayı birçok üniversite öğrencisi ilk kez Aras Kuş Cenneti'nde, Iğdır'da öğreniyor."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.