yavuz sultan selim

Kaliteli Şahsiyetin İki Özelliği

Kaliteli şahsiyetin iki özelliği sadâkat ve vefadır. Sadâkat ve vefâ şahsiyet kalitesine işaret eder.

Osmanlı'da Peygamber Sevgisi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Osmanlı'da Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Ehl-i Beyt'e olan sevgiyi anlatıyor...

Liderler İçin Büyük Nimet

Âlimler, hak ve hakikati tebliğde dik durdukları sürece, devlet için büyük bir nimettirler. Baştakiler, âlimlerin ilmine ve âriflerin irfanına saygılı oldukları sürece sağlam bir zemine basmış olurlar. Âhiret merkezli bir hayat, bu âleme nizam vermede ve istikâmeti muhafazada bir sigorta vazifesi görür.

Kutsal Emanetlerin 500 Yıllık Sergisi

Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen, sonraki dönemlerde sayısı sürekli artarak paha biçilmez bir hazine haline gelen Kutsal Emanetler, Topkapı Sarayı'ndaki Has Oda'da 500 yıldır korunuyor ve sergileniyor.

Yavuz Sultan Selim'in İhlas ve Takvası

Âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak: “…Kim Allâh’a karşı takvâ sahibi olursa, Allah Teâlâ ona bir çıkış yolu ihsân eder.” (et-Talâk, 2) buyurmaktadır. Bu âyet-i kerîme mûcibince Yavuz Sultan Selîm Hân’ın zâhirî zafer ve muvaffakıyetlerinin temelinde de, sâhip olduğu müstesnâ gönül dokusunun bulunduğu âşikârdır. Nitekim o, ihlâs ve takvâsı berekâtıyla pek çok hususta ilâhî te’yîd, yardım ve yönlendirmeye mazhar olmuştur.

İhlâs ve Takvânın Bereketi

Mü’minin hayatına mânâ ve kıymet katan en mühim vasıflar, ihlâs ve takvâdır. Çünkü ihlâs ve takvâ ile Cenâb-ı Hakk’a kulluğu zirveleştirmek, hayatın ana gâyesi ve kulun varlık hikmetidir.

Yavuz Sultan Köprüsü Açılıyor

Birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliğindeki Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu yarın törenle açılacak.

Söz Sultanlarının Kelâmına Dikkat Kesilin!

Osmanlı Devleti birçok münevver ve mütefekkir sultan tarafından yönetildi. İşte sadece yaptığı fetihlerle değil, fikir ve düşünceleriyle de dünyaya nam salan bazı Osmanlı sultanlarının iz bırakan sözleri...

Türklerde Cihat Anlayışı

Türkler, İslâm’dan önce de cihangirlik meyli ve cengâverlik rûhuyla temâyüz etmişlerdi. Atilla’nın at sırtında iki defa Roma’ya gidip bu kadim devlet merkezini zapta teşebbüs etmesi, Çin’de bir Türk hânedânının hükümrân olması gibi gerçekler, bu cihangirlik meylinin İslâm’dan evvelki mevcûdiyetini gösteren fiilî vâkıalardan bâzılarıdır.

Yavuz Sultan Selim'in Kerameti

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferine çıkmadan önce gördüğü rüya ve seferde yaşadığı manevi haller Osmanlı ordusunu geçilmez çöllerden geçirmiş âdeta orduya manevi rehberlik yapmıştı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.