islam

"bu Kirli Darbeyi Allah Başarısız Kıldı"

Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi, Konya'da bir otelde düzenlenen Dünya Müslüman Alimler Birliği Toplantısında yaptığı konuşmada, Birlik olarak ümmetin geleceği için Konya'da bir araya geldiklerini, bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

Dünyada Müslümanlar Hıristiyan Nüfusunu Geçecek

2050 yılında dünyada Müslüman nüfusu, Hıristiyan nüfusunu geçecek.

Din Şurası Olağanüstü Toplanıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği Din Şurası, 3-4 Ağustos tarihlerinde olağanüstü toplanacak.

Namaz Kılan Bir Kimseye Cin Musallat Olur mu?

Dr. Hamdi Yıldırım, namaz kılan kimseye cinlerin musallat olup olmadığını anlatıyor...

Kılık Kıyafette Takvanın Önemi

Asrımızda yoğun bir îman problemiyle karşı karşıyayız. Ne yazık ki, dînin sağlaması modern hayat üzerinden yapılıyor. Modern hayat, şimdiye kadar ne Batı’ya huzur ve mutluluk sunmuştur, ne de onu taklit eden insanlara...

Fransa'da Camilere Dış Finansman Yasağı

Fransa Başbakanı Manuel Valls, hükümet olarak ülkedeki camilere geçici bir süre dış finansman yasağı getirmeyi planladıklarını açıkladı.

Müslüman Hanımın Bugünkü İmtihanı

Müslüman hanım, bilgileri başkalarından duyarak değil, bizzat kaynağından öğrenerek hazmetmeli ve toplumda İslâmî kültürün taşıyıcısı rolünde olmalıdır. Anne vasfı ile hem toplumun saf ve temiz tarafı olmalı, hem de kendisine ilâhî bir lütuf olarak verilen yavrularının hâmiliğini yapmalıdır.

Çizgi Filmde Kur'ân'a Hakaret!

İtfaiyeci Sam adlı çizgi filmin bir bölümü, karakterlerden birinin Kur'an-ı Kerim’den bir sayfanın üzerine bastığının fark edilmesi üzerine oluşan tepki nedeniyle yayından kaldırıldı.

Kusurları Nefsinden Muvaffakıyeti Allah’tan Bil

Allah için yapılan hizmetlere nefsâniyetin karıştırılmaması son derece mühimdir. Hizmet ehlinin en çok dikkat edeceği husus, muvaffakıyeti kendinden değil, Rabbinden bilmektir. Kendine izâfe etmek, şımarmayı ve kibirlenmeyi meydana getirir ki, bu mânevî bir felâkettir.

Allah Yolunda Savaşmayı Terk Etme!

Uzun sü­re hiz­met­te bu­lu­nan bâ­zı şa­hıs­lar­da za­man­la hiz­me­te kar­şı bir doy­gun­luk duy­gu­su olu­şur ki bu du­rum, hiz­met eh­li adı­na bir teh­li­ke baş­lan­gı­cı­dır. “Ar­tık ye­ter” duy­gu­su, ki­şi­yi dün­ya­ya çe­ken bir nefs fı­sıl­tı­sı­dır. Bu vaziyet, insanın kendi eliyle kendisini tehlikeye atma gafletinden başka bir şey değildir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.