islam

Kendimizi Ölüm Gerçeğine Hazırlamalıyız

Hayattaki her nîmet gibi mahrûmiyetlerin de bir imtihan cilvesi olduğunu hatırımızdan çıkarmamalıyız. Şâyet Allah bir şeyi nasîb etmemişse bunu da gönül gözüyle okuyup; “Bunda da bir hayır vardır.” diyerek her hâlükârda şükredebilmeliyiz.

Din Afyon Mu Aksiyon mu?

Yazının başlığı Müslüman okuyucuya tuhaf gelebilir. Özellikle insan aklını ve gönlünü esir alan bütün hurafe ve batıllara karşı bir başkaldırı ve direnişi temsil eden İslamiyet için öyle bir soru abestir. Esasen bütün peygamberlerin mücadelesi; baskı, zulüm, sömürü ve istismara karşı direnme şeklinde özetlenebilir.

Tecdit Nedir?

İslam âlemi olarak zor zamanlardan geçmekteyiz, ümmet siyasi, askeri, kültürel saldırılar karşısında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bu mücadele aslında tarih boyunca hep devam etmiştir. Bu zor dönemlerden geçerken aldığımız gerek maddi ve zihinsel yaraları önce teşhis etmek sonra da tedavi etmek büyük önem arz etmektedir. Bu zihni yenilenmeye biz tecdid diyoruz, tecdid yeni bir ruhla tekrar köklerimize dönmek, ihmal ettiğimiz konuları ciddiyetle ele alarak ikmal etmektir.

Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan mıdır?

İman-ı kâmile sahip olabilmek için tasavvuf eğitimi zorunlu mudur? Tasavvufî çevrelerde nakledilen: “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” sözü şöyle anlaşılmalıdır: “Mürşidi yani rehberi olmayan kişinin, rehberi şeytan olur”

Amelleriniz Yöneticilerinizdir

Ortada bir hastalık, bir sıkıntı ve bir problem varsa ille yapılacak iş bunların çıkış sebeplerini araştırmak ve problemleri gidermek için çare üretmektir. Bugün yaşanılan tabloyu kalemle ifade etmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü yalın gerçek söze ve yazıya hacet bırakmadan varlığını bizzat haykırmaktadır.

Kusurları Örtmek ve Ayıp Araştırmamak

İnsanların ayıplarını araştırmamak, hattâ tesâdüfen görülen ayıp ve kabahatleri dahî setretmek, yani örtmek, her mü’minin, beşerî münâsebetlerinde dikkat etmesi gereken mühim bir husustur.

İslam'ı Tebliğde Örnek Gayret

Ubeydullah Ahrâr Hazretleri bütün ömrünü, halkın irşâdı ve hayır hizmetleriyle geçirdi. Fıkarât, Risâle-i Havrâiyye, Risâle-i Vâlidiyye, Ruka‘ât (Mürâselât) gibi kıymetli eserler kaleme aldı.

Deccal İle İlgli Hadis-i Şerifler

Dr. Murat Kaya, kıyametin büyük alametlerinden olan "Deccal" ile ilgili hadis-i şeriflerden bahsediyor. Deccal'in vasıfları nelerdir? Deccal neler yapcak? Deccal hangi şehirlere giremeyecek? Deccal hangi ümmetten olacak?

Eşinizi ve Ailenizi Ne Kadar Seviyorsunuz?

Allah Teâlâ, insana eş ve çocuk sevgisini, tabiî bir meyil ve ihtiyaç olarak vermiştir. Ancak bunların büyük bir imtihan vesilesi olabileceği, bir “fitne”ye düşürebileceği unutulmamalıdır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.