fatih sultan mehmed

Fatih Döneminde Yaşanan İbretlik Hadiseler

Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde memleketin her tarafında, her karış toprağında adâlet, hak ve hukuk hâkim durumda idi. Kânun önünde bütün insanlar eşitti. Sanki: “Adâlet, mülkün temelidir...” ifâdesi, onun için vârid olmuştu. İşte Fatih devrinde Osmanlı'daki sosyal hayatın insanı titreten hikayeleri...

Fatih Sultan Mehmet'in Yüzüne Hiç Bakmadı

Fatih Sultan Mehmet, velîlerin ziyâretlerinde büyük bir huzur bulur, onların feyz ve berekâtından gönlü vecd ile dolup taşardı. Bir gün, zamanının evliyâlarından Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri’ni ziyârete gitti ama kapı kapalıydı. Bir başka zaman tekrar kapısına gitti yine kapı kapalıydı. İçeri gönderdiği yaverinden niye huzura kabul edilmediğini öğrenerek geri dönmek zorunda kaldı. Tekkeden içeri giremeyen Fatih Sultan Mehmet, ömrü hayatında bir kez bile olsun Ebû’l-Vefâ Hazretleri’ni göremedi.

Fatih Sultan Mehmet Nasıl Eğitim Gördü?

Daha küçük yaşlardan itibaren titiz bir eğitimden geçen Fatih Sultan Mehmet, gönül eğitimini Akşemseddîn -kuddise sirruh- Hazretleri’nin mânevî terbiyesinde ikmâl etmiştir. Bu terbiyenin başlayışı şöyle olmuştur:

Sinan Paşa Kimdir?

Osmanlı âlimi, mutasavvıf ve devlet adamı, Türk nesir üslûbunun kurucusu.(ö. 891/1486) Asıl adı Yûsuf’tur. El yazısıyla bir fetvası altındaki “Yûsuf b. Hızır b. Celâleddin” imzası (Uzunçarşılı, İlmiye Teşkilâtı, lv. 1) babasının İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey, dedesinin Sivrihisar Kadısı Celâleddin Efendi olduğunu göstermektedir. Annesi Osmanlı âlimlerinden Molla Yegân’ın kızıdır. Doğum tarihi ve yeri hakkında kaynaklar farklı bilgiler vermektedir.

Bir Fatih Nasıl Yetişir?

2. Murad Hân’ın, oğlu 2. Mehmed’i ısrarla tahta geçirmesindeki sebepler nelerdir? Şehzâde Mehmed’i fatih yapan tavsiyeler…

Fatih Sultan Mehmet'in Babasına Müthiş Cevabı

II. Murad’ın, tahtı on iki yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’e bırakması, bütün Osmanlı düşmanlarını harekete geçirdi. Tahtta olan Fatih Osmanlı üzerine ilerleyen Haçlılara karşı babasına müthiş bir mektup yazdı.

Osmanlı Fetihlerinin Çok Hızlı ve Başarılı Olmasının Sebepleri

Osmanlı fetihlerinin çok hızlı ve başarılı olmasının sebepleri nelerdir? Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fethederken neleri gözetti ve nasıl bir yol izledi? Fetih öncesi ve sonrası neler yapıldı?

Allah'ın Rızasını Kazandıran En Önemli Amel

Hakk’ın huzuruna yüz akı ile çıkabilmek, şu dünya hayatında kazandıklarımıza bağlıdır. İlâhî rızayı kazandıran en önemli amellerin başında ise, mal ve canla i’lâ-yı kelimetullah (Allah’ın adını ve dinini en yüce kılma gayreti) uğrunda cihad etmek gelir.

İstanbul'un Fethine Katılan Gizli Ordu

Fâtih’in eşsiz dehâsının eseri olarak; gemiler, karadan yürütülüyor; havan topları, mevzîlerine oturtuluyordu. Gönüller, bir an evvel Bizans’a girip Ayasofya’da ezân okuyabilmenin heyecânını duyuyordu. Fetih devam ederken bu fethe öncülük eden gizli kahramanları gören, Horasan’dan gelip İstanbul fethine iştirâk eden Ubeydullah Ahrâr Hazretleri’nin oğlu Hâce Abdülhâdî esrarengiz askerleri anlatıyor.

Osmanlı Saray Geleneği: Enderun Mektebi

Hem ikametgah hem yönetim hem de eğitim ve öğretim kurumları olan Osmanlı Saraylarında Enderun'un birinci fonksiyonu ise devlette yüksek yönetici yetiştirmekti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.