Dua nedir, ne anlama gelir? Duanın önemi, fazileti ve faydaları nelerdir? Dua ederken nelere dikkat edilmelidir?
Dua nasıl edilmelidir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz duanın nasıl yapılması gerektiğini anlatıyor.
Nasıl dua etmeliyiz? Dua ederken dikkat edilmesi gereken hususlar.
Duanın tek bir formülü yoktur. Herkes gönlünden koptuğunca dilinin döndüğünce, uzun veya kısa ifâdelerle, duasını yapabilir. Ancak Rasülullah (s.a.) başta olmak üzere diğer İslâm ulemâsının yapmış olduğu dualarla Dergâh-ı İzzet'e el açıp yalvarıp yakarmanın da ayrı bir feyzi vardır. Duanın belli bir "dil"i de yoktur. Mevla Tealâ her dilden anlar; Yeter ki dua cânü gönülden yapılmış olsun.
Dua ederken nelere dikkat edilmesi gerekir? Dua ederken dikkat edilmesi gereken hususlar.
Allah’tan nasıl istemeliyiz? Duada istemenin adabı nasıl olmalıdır? Duanın kabul olması için dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.
Duânın kabul olunması umulan yerler ve zamanlar vardır. Bunlar, üç mescidde (Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî ve Mescid-i Aksâ’da) ve bilhassa Kâbe’yi görünce, tavafta Mültezem’in yanında, Kâbe’nin içinde, Zemzem kuyusunun yanında ve zemzem içerken, Safâ ve Merve Tepeleri’nde sa’y ânında, makâm-ı İbrahim’in arkasında, Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da şeytan taşlama ânında ve peygamberlerin kabirleri yanında yapılan duâlardır.
Dua etmenin 10 adabı nelerdir? İmam Gazâlî, İhyâ’nın “Duâ Âdâbı” bahsinde şu şartlara temas etmektedir:
Duâ, Allah’ın azameti ve ulviyeti karşısında kulun aczini itiraf etmesi, muhabbet ve tazim duyguları içinde Allah’ın lütuf ve yardımını taleb etmesidir.
Hz. Ömer'in (r.a.) Allah'tan ne istersiniz sorusuna verdiği cevap...
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.