Suya Sabuna Dokunun!

Sağlıklı ellere sahip olabilmek için gün içerisinde defalarca kullanılan her sabunlar, mikropları temizleyemeyebiliyor. 

Gün içerisinde birçok nesne ve kişi ile temasta bulunan insanların el yıkama hassasiyetine dikkat etmesi gerekiyor. Uzmanlar tarafından günde ortalama 8 kez el yıkanması gerektiği önerilirken, bitkisel ürün satan aktarlar, kullanılan her sabun da el sağlığı için yeterli olmadığını savunuyor.

“SIVI SABUN UZUN SÜRELİ KULLANIMLARDA CİLDİ TAHRİŞ EDEREK ZARAR VERİR”

Konuya ilgili konuşan Aktar Koray Özkılıç, kendilerinin içerisi kimyasal olan her şeye karşı olduklarını vurgulayıp, el yıkamak için kullanılan sıvı sabunlardan bahsetti. Özkılıç, “Biz öncelikle kimyasal olan her şeye karşıyız. Dolayısıyla sıvı sabunlara da karşıyız çünkü içerisinde kimyasal maddeler var. Sıvı sabun uzun süreli kullanımlarda cildi tahriş ederek zarar verir. Her ne kadar televizyonlarda iyi diye açıklanmış olsa da ben eski tip sabunlardan vazgeçilmemesinden yanayım. Çünkü bu sabunlar tamamen doğal olduğu için cilde zarar verici hiçbir madde içermiyor ve hijyen konusunda da gerçekten sıvı sabunlardan daha iyi ve etkilidir” ifadelerini kullandı.

“DOĞAL BİTKİSEL SABUNLAR KULLANILMALIDIR”

Özkılıç, öncelikle el yıkamada hijyenin şart olduğunu ifade ederek, “Hijyen olmadığı takdirde mikroplar her türlü vücuda girer ve bizi hasta eder. Bundan dolayı bilhassa el yıkamaya dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü her şeye ellerimiz ile dokunduğumuz için mikropları her yere dağıtıyoruz. Özellikle grip ve nezlenin dağılmasında el temizliği çok önemlidir. Dolayısıyla sabunların kullanılmasını ısrarla tavsiye ediyorum ama sıvı sabunları değil doğal bitkisel sabunlar kullanılmalıdır. Bunlar da, kükürtlü sabun, ardışık katranı sabun veya çiçeklerden hazırlanan lavanta sabunu olabilir ve el temizliği konusunda etkili olan sabunlardır. Eğer dezenfektan özelliğinin daha fazla olmasını istiyorsak, kekik sabunu da kullanılabilir, çünkü kekiğin vücudu temizleme özelliği vardır” şeklinde konuştu.

“SUYA SABUNA DOKUNMUYORUZ’ TEMİZMİŞ GİBİ YAPIYORUZ”

Son zamanlarda müşterilerinde sedef ve egzama gördüklerini kaydeden Aktar Koray Özkılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İnsanların ellerinde sedef ve egzama görüyoruz ve bu da insanların el temizliğine gerektiği kadar dikkat etmemesinden kaynaklanıyor. Ondan dolayı bitkisel sabunlarla el yıkamayı uygun buluyorum. Sadece yemek yerken ya da tuvalet ihtiyacı sırasında değil, gün içerisinde ne kadar fazla el yıkanırsa, o kadar sağlıklı olur ancak insanlar el yıkama konusunda bilinçli olmadığı için ‘Benim elim temiz’ diyor. Daha önceden de söylendiği gibi ‘Suya sabuna dokunmuyoruz’ temizmiş gibi yapıyoruz.”

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.