Suriyeliler Soğukla Mücadele Ediyor

Türkiye'nin kucak açtığı Suriyeli mültecilerin zorlu hava şartlarından dolayı durumlarının iyice ağırlaştığı bu günlerde yetkililer konuyla ilgili açıklamalar yaparken, Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Ahmed Tuma, zorlu kış şartlarıyla mücadele eden Suriyeli sığınmacılara yardım eli uzatılması çağrısında bulundu.

Suriye'deki olaylar nedeniyle Türkiye sınırına yakın bölgelere gelerek buradaki kamplarda barınan yaklaşık 500 bin Suriyeli kış şartlarından dolayı olumsuz  etkilenmeye devam ediyor.

ÇADIRLARDA HAYAT MÜCADELESİ

Ülkede devam eden saldırılar nedeniyle evlerini bırakan 500 bine yakın Suriyelinin, Atme, Kerame, Kah, Babus Selam başta olmak üzere onlarca kampta hayat mücadelesi zor şartlarda  devam ediyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı Suriye Çalışmaları Hatay Ofisi basın danışmanı Burak Karacaoğlu, kış şartları nedeniyle derme çatma çadırlarda hayatın daha da zorlaştığını söyledi.

KAMPTAKİ SURİYELİLERİN HASTALIĞI ARTTI

Türkiye sınırına yakın bölgelerde 100'e yakın kampta Suriyelilerin soğukla mücadele ettiğini belirten Karacaoğlu, "Kamplarda yetersiz beslenme, soğuk hava, temiz su sıkıntısı nedeniyle salgın hastalıklar arttı. Şimdi en büyük ihtiyaçların başında battaniye, ısınma gereçleri, kıyafet ve gıda geliyor. Geçtiğimiz 10 çocuk donarak hayatını kaybetmişti. Ölümlerin yaşanmaması için bir an önce yardımların bu kamplara ulaştırılması gerekiyor" diyerek durumun aciliyetini belirti. Karacaoğlu, kamplarda kalan Suriyelilerin acilen battaniye, çizme, mont gibi kışlık kıyafetlere ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.

SURİYE'DEN KAÇANLAR SOĞUKLA KARŞI KARŞIYA KALIYOR

Geçici Suriye hükümeti Başbakanı Ahmed Tuma, zorlu kış şartlarıyla mücadele eden Suriyeli sığınmacılara yardım eli uzatılması çağrısında bulundu.

"Arap kardeşlerimizi, uluslararası toplum ve tüm vicdan sahiplerini sıkıntı içindeki Suriyelilere yardım etmeye çağırıyoruz" diyen Tuma, soğuktan donarak hayatını kaybeden çocukları hatırlatarak, "Diktatörlük cehenneminden, Esed'in kurşunlarından kaçanlar, soğuk cehennemiyle karşı karşıya kalıyor" dedi.

Ailelerin sığınacak yer ve yiyecek ihtiyacının öncelikli olarak karşılanması gerektiğini kaydeden Tuma, yaklaşık 12 bin ailenin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Barınma, gıda, battaniye, çadır ve yakacak gibi malzemelerin acil ihtiyaç listesinde yer aldığını vurgulayan Tuma, hükümet olarak ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerini dile getirerek, "Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptıkları yardımdan dolayı başta Türkiye'deki kardeşlerimiz olmak üzere, Suudi Arabistan, Katar,  Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile sığınmacılara kapılarını açan Lübnan ve Ürdün'e teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Tuma, çadır kentlerde yaşanan sıkıntıların en büyük mağdurlarının çocuklar olduğunu ifade ederek, çocukların soğuk nedeniyle çeşitli hastalıklara yakalandığını, birçoğu okul çağında olan çocukların eğitim hakkından da mahrum kaldığını hatırlattı.

Kış mevsimiyle birlikte soğuk havanın etkisini artırması üzerine Suriye içinde ve dışında şimdiye kadar yaklaşık 10 sığınmacının donarak öldüğü açıklandı.

hesapno

Siz de Suriyeli kardeşlerimize yardımda bulunmak için lütfen tıklayın: www.hudayivakfi.org

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.